Sanırım kendi kafalarında eşitliğin çok karmaşık bir şey olduğunu ve hayvanların buna sahip olamayacaklarına karar vermişlerdi. | TED | لأنهم قرروا في أنفسهم، على ما أعتقد، أن العدالة قضية معقدة وأن الحيوانات لا يمكنها التوفر عليها. |
1960'da "bu fikir UFO'lar ve yetilerle aynı kategoride." diye karar vermişlerdi. | TED | لقد قرروا في عام 1960 "هذا يعود الى الاجسام الغريبة و الغيلان" |
Bu, ya bir tuzaktı, ya da başkan eşleri korkup zarar görmemek için kaçmaya karar vermişlerdi. | Open Subtitles | إما أن هذه خدعة ما و إما قد خافت السيدات الأولى و قرروا الهروب و إيقاف خسارتهن |
Gale ve Evelle hapse dönmeye karar vermişlerdi. | Open Subtitles | حلمت أن جايل وأيفلي قررا العودة إلى السجن |
Lily'le Marshall basir bir sebepten ötürü satmaya karar vermişlerdi. | Open Subtitles | لكن ( ليلي ) و ( مارشال ) قررا بيعه لسبب بسيط |
Diğer gün Axl ve Baltacılar Bayan Devereaux sınıfta bıraksa bile kliplerinde oynaması için bir sebep görmediklerine karar vermişlerdi. | Open Subtitles | : في اليوم التالي "أكسل" و "رجال أكس" قرروا حتى لو أن السيدة"ديفرو" رفضت لا يوجد هناك سبب يمنعهم من |
Bundandır benim bir cadı olduğuma karar vermişlerdi ve onlara hükümetten kötü adamların ormanda nerelerde saklandıklarını söyleyebilecektim. | Open Subtitles | الذين قرروا بأني ساحرة و يمكنني رؤية شياطين الحكومة وهم مختبئون في الغابة |
Marshall amcanız ve Lily teyzeniz bir aile kurmaya karar vermişlerdi. | Open Subtitles | عمكم (مارشل) وعمتكم (ليلي) قرروا مؤخراً أن يبدأوا بمحاولة تكوين عائلة |
Axl ve Sue ne pahasına olursa olsun Edie Teyzelerinin zaman kapsülünü bulmak için yardım etmeye karar vermişlerdi. | Open Subtitles | لذا اكسل و سو قرروا مهما يكلف الأمر سيساعدون العمه إيدي لإيجاد" كبسولةالزمن" |
Çoktan karar vermişlerdi. | Open Subtitles | لقد قرروا سلفا ان |
Çünkü tartışma nedeniyle bize üç tane pikapın çizimler, modeller ve resimlerle --yani istediğim her şeyle dolu olduğunu söylememişlerdi, arabaların içinde kilitliydiler, çünkü mühendislerle dayanışma içindeydiler -- ve bana hiç bir şey göstermemeye karar vermişlerdi. problem çözümü için yapılacak başlangıç adına bir şans vernek için, çünkü, ki bu normal, problem yaratamadıklarını fark edememişlerdi. | TED | لأنهم بالطبع لم يخبروني أنه لديهم ثلاث شاحنات مليئة بالرسومات, المجسمات, صور -- و كل شيء أردته, كان كل هذا في السيارات, لأنهم كانوا قد تضامنوا مع المهندسين -- و قد قرروا أن لا يعرضوا لي شيئاً, لكي يمنحوا الفرصة للبدء بحل المشاكل, لأنهم لم يدركوا, بالطبع, أنه لا يمكنهم أن يصنعوا المشاكل. |