| Ve biz Karayiplerin en büyük özel istihbarat ağına ulaştık. | Open Subtitles | ونحن نكسب الوصول لأكبر شبكة استخبارات خاصة في البحر الكاريبي |
| Buna karşın, aslında, Karayiplerin çoğu ve dünyanın da çoğu daha çok böyle görünüyor. | TED | لكن في الحقيقة، الكثير من مناطق الكاريبي والكثير من عالمنا أشبه بهذا. |
| Aradaki fark benim ülkem Karayiplerin ortasında küçük bir nokta değil. | Open Subtitles | الفرق هو أن بلادنا ليست مجرد بقعة صغيرة في وسط البحر الكاريبي |
| Ya da Güney Florida'ya gidip Karayiplerin etrafında yelken açarız. | Open Subtitles | أو يمكننا الإتجاه فقط نحو جنوب فلوريدا ونبحر حول البحر الكاريبي |
| Birleşik Devletler Karayiplerin tümünü devre dışı bırakmıştı. | Open Subtitles | الولايات المتحدة أغلقت الكاريبي بالكامل |
| Birleşik Devletler Karayiplerin tümünü devre dışı bırakmıştı. | Open Subtitles | الولايات المتحدة أغلقت الكاريبي بالكامل |
| Karayiplerin tümünden daha fazla balık türü bulunmaktadır | Open Subtitles | أكثر من كل الأسماك في البحر الكاريبي |
| Dünyamızın öteki tarafında Karayiplerin ortasında bir ada. | Open Subtitles | هيونغ بحثتُ بالأمر.. إنها في الجانب الأخر من الكوكب! جزيرة في وسط البحر الكاريبي! |
| Bu, Karayiplerin en hızlı gemisi. | Open Subtitles | هذه أسرع سفينة في الكاريبي |
| - İsmi de "Karayiplerin Zümrüdü" idi. | Open Subtitles | -إنّها "زمرّد الكاريبي " |