karnının üstünde sürüneceksin ve ömrünün her günü toprak yiyeceksin. | Open Subtitles | على بطنك تسعين و تراباً تأكلين كل ايام حياتك |
Ama bugün, özel bir makineyle karnının içini kontrol edeceğim. | Open Subtitles | سألقي نظرة على مافي داخل بطنك مع جهاز مميز |
Kafası, antenleri, bu da karnının alt uç kısmı. | Open Subtitles | هاهي رأسها وقرنيْ استشعارها ومؤخّرة بطنها. |
Sahibin karnının büyüklüğüne bakılırsa, iyi iş yapıyor. | Open Subtitles | تطبخ في القصر . تعمل بجانب السيدتماما... سنحكم عليها بكم سيصبح حجم بطن السيد |
Ama adamı çözüp otopsi yaptıkları zaman eminim karnının arsenikle dolu olduğunu görecekler. | Open Subtitles | ،لكن عندما يحللون الجثة و يشرحونها أُراهنكِ بأنهم سيجدون بطنه مليئاً بالزرنيخ ما هو الزرنيخ ؟ |
Kurbanın üzerinde karnının hareketini engelleyecek kadar ağırlık olması lazım böylece akciğerlere hava gidemez. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك وزناً كافياً على الضحية حتى يوقف البطن عن الحركة و ذلك حتى يمنع المزيد من الهواء من الدخول إلى الرئتين |
Sen bütün heyecanını kızgınlığını, sevgini, nefretini topluyorsun, ve hepsini karnının karnının dibine itiyorsun. | Open Subtitles | تجمع مشاعرك كلها, كل غضبك, وحبك, وحقدك. تدفعها, حتي أخمص معدتك, |
karnının büyüklüğünü fark ettin mi? | Open Subtitles | أرأيت معدته الضخمه؟ عندما وصل الى هنا.. |
Saçlarının uzadığını düşünüyorum. karnının büyüdüğünü hayal ediyorum. İnsanların pişmanlıklarını duyuyorum. | Open Subtitles | وهو يزداد طولاً وكذلك بطنك وهي تزداد في الحجم، أسمع الناس يتحدثون عن الندم |
Yüzünde çizme boyasıyla, çamur ve yağmur içinde karnının üzerinde sürünürsün. | Open Subtitles | دهان الأحذية على وجهك وتزحف على بطنك في الطمي والمطر |
karnının üzerinde sürünmen gerekmez mi, yılan? | Open Subtitles | الا يجب ان تكوني علي بطنك ايتها الثعبانه |
Birini dizlerine birini de karnının altına koy. Burası. | Open Subtitles | ضعي واحده بين ركبتيك وواحده اسفل بطنك, هاك |
Bir defa uzun dişleri var karnının tek parça kalmasını istiyorsan, dikkat etmen gerek. | Open Subtitles | لا بد من استدراك أمر الأنياب لو أردت الحفاظ على سلامة بطنك |
Birdenbire kaybolurdu ve onu televizyon önünde, karnının üzerinde tost ile yatarken bulurdum. Öyle öldü. | Open Subtitles | و كنت لأجدها على سريرها أمام التلفزيون و قرص من الخبز المحمص على بطنها , هكذا ماتت |
Evet. Eğer işler kötü giderse, karnının arkasına saklanabilirsin. | Open Subtitles | أجل، إذا ساءت الأمور فيمكنك الإختفاء خلف بطنها |
Havuza düşmeden önce karnının üzerine çarpmış. | Open Subtitles | لقد وقعت على بطنها قبل أن تسقط في المسبح |
"Bu dünyaya getirmek üzere olduğumuz çocuk güzel karımın karnının içinde büyümekte." | Open Subtitles | LINDSAY: "وبما أن الطفل نحن على وشك لجلب إلى هذا العالم ينمو " داخل بطن زوجتي الجميلة، و |
Bayan Creeden'ın karnının CAT taramasını yapacaktın. | Open Subtitles | (إليوت)، قلت أنك ستتولين تصوير بطن السيّدة (كريدن) بالأشعة |
Sanki onun kollarında yatan bir köpek yavrusu gibi karnının kaşınmasını isteyen, herkesin ilgisini çekebilmek için ordan oraya sallanan bir kuçu kuçu izlenimi veririm. | Open Subtitles | تعرف، مثل ذاك الجرو الصغير الذي يتمرغ على ظهره ظانا بأنه بطنه سيحك له، مخصوص لكنه يتدلى هناك متوقعا ان الكل سيراه. |
Bu çocuğun yaraları karnının alt tarafında. | Open Subtitles | هذا الشاب لديه جروح في منطقة بطنه السفلى |
Ayrıca karnının altında bir bıçak yarası var. | Open Subtitles | و كذلك كان هناك جرح ناتج عن طعن بالجزء السفلي من البطن |
Bir kurşun omzundan, diğeri de karnının altından girmiş, ama ikisi de çıkmış. | Open Subtitles | تلقى طلقة بالكتف، وأخرى عبر البطن لكنها خرجت بشكل سليم |
Evet, okulun en çekici kızından ayrılsaydım benim de karnım ağrırdı. karnının ağrıdığına sevindim. | Open Subtitles | نعم، معدتي ستؤلمني ، أيضاً أنا سعيد أن معدتك تؤلمك |
Yaramaz küçük bir cini yutmuş, cin de karnının içinde dans ediyor. | Open Subtitles | وهو يرقص على معدته الان |