| Fakat en kötüsü ezilmiş karnabahar kulaklarıydı. | TED | ولكن الأسوء كانت أذنيه المهترئتين التي كانت تشبه القرنبيط. |
| Beyincik kafanın arkasında karnabahar şekliyle küçük bir alanı kapsar, | TED | المخيخ هو تلك المنطقة الصغيرة التي تشبه القرنبيط في مؤخرة الرأس، لكن لا تدع صغر حجمه يخدعك. |
| Eğer üçüncü bir yolla değiştirirseniz, karnabahar elde ediyorsunuz. | TED | و إن غيرتها بطريقة ثالثة سوف تحصل على القرنبيط |
| Beynimin yerine karnabahar koydurttuğum gün. | Open Subtitles | في اليوم الذي يتحول فيه عقلي إلى قرنبيط. |
| Aslında karnabahar püresiydi. Iyk. Böğğ. | Open Subtitles | بل قرنبيط مهروس بحقكم , احببتوه منذ ثانية |
| Ben lahana, karnabahar, enginar, havuç... kereviz, frenk soğanı, patlıcan ekerdim. | Open Subtitles | ، فسأزرع الكرنب، القرنابيط الخرشوف، الجزر . . الكرفس، الثوم ، الباذنجان |
| Akşam yemeğinde karnabahar yemek istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | انت لا تريدين تناول القرنبيط على العشاء اليس كذلك |
| Ayrıca sana karnabahar sevmediğimi söylerken de yalan söyledim. | Open Subtitles | وعندما اخبرتك انني لا احب القرنبيط ، كنت اكذب |
| Bu garip hippi, babanı Meksika'da bir çiftliğe satıp haftalarca karnabahar toplatmış. | Open Subtitles | وبعدها هذا الشٌحاذ الغريب باع . والدك لمزرعة في المكسيك وجلعوه يحصد القرنبيط . لأسابيع |
| Jelibonla doldurulmuş karnabahar gibi düşün. | Open Subtitles | إنه مثل القرنبيط الممتلئ بالحلوى الهلاميّة |
| Ayrıca akşam yemeğinde yine mi karnabahar var? | Open Subtitles | و سنتناول القرنبيط على العشاء مرة اخرى |
| Evet. Ne zaman gelsem, karnabahar yapıyor. | Open Subtitles | أجل، بكل مرة أحضر يقوم بعمل القرنبيط |
| ..ve hergün patates ve karnabahar yedim. | Open Subtitles | .. واتناول البطاطا و القرنبيط يوميا. |
| Suya girersem karnabahar gibi bir iner bir çıkarım. | Open Subtitles | أدخل الى هناك وأطافش مثل القرنبيط |
| karnabahar çok sağlıklı ve o da buluta benziyor. | Open Subtitles | القرنبيط صحي, وهو يبدو كالغيوم |
| "...akı alınmış yumurta sarısı ve kapari ile karnabahar dondurması." | Open Subtitles | "أيس كريم القرنبيط معقشدةصفارالبيضونباتالكبر ". |
| O karnabahar onu çıkardın değilmi? | Open Subtitles | بسبب القرنبيط كاركاسون؟ |
| Sana karnabahar gratin yaptım. | Open Subtitles | وقمت بعمل بعض قرنبيط غراتين لك؟ |
| - Kulağında karnabahar kalmış. | Open Subtitles | لديكِ أذنُ قرنبيط |
| Rollo karnabahar çorbası yaptı. | Open Subtitles | لقد أعد (رولو) حساء قرنبيط.. |
| Üstünde isminin yazdığı büyük bir kase karnabahar var. | Open Subtitles | .لدي وعاء كبير من القرنابيط واسمك مكتوب عليها |