"kasabalardan" - Traduction Turc en Arabe

    • المدن
        
    • البلدات
        
    • بلدات
        
    • مدن
        
    Birdenbire insanlar kasabalardan şehirlere taşınmaya başladılar. TED وفجأة وجد الناس أنفسهم ينتقلون من القرى الصغيرة إلى المدن
    Çevredeki kasabalardan kayıp çocuk ihbarı var mı kontrol et ve hemen bana geri dön. Open Subtitles تفقد المدن المجاورة لتقارير الاطفال المفقودين وراجعيني
    Bir sürü küçük kasabalardan geçiyorum. Bir sürü küçük kasaba. Open Subtitles أتعرفون أمرًا، لقد مررت بكثير من المدن، الكثير من البلدات الصغيرة.
    Çoğunlukla, çiftlik hayvanlarıyla uğraşan, küçük kasabalardan ya da kırsal kesimden gelmiş, savaş deneyimi olmayan ellerdi. Open Subtitles خُصّصوا أصلاً لمعالجة الماشية كانوا في الغالب عمّال مزارع من البلدات الصغيرة في المناطق الريفية البعيدة مع قليلاً أو بدون خبرة على القتال
    Tarihi kasabalardan, sık ormanlardan, eski tarlalardan geçtik TED عبرنا بلدات تاريخية، وغابات كثيفة، ومزارع قديمة.
    Oleg, Vasiliy ve Maximin hepsi sıradan kasabalardan gelen, sıradan hayatlar yaşayan, sıradan insanlardı. TED كان كلاً من أوليغ وفاسيلي وماكسيم رجالاً عاديين، بحياة عادية أتوا من مدن عادية.
    kasabalardan ve insanlardan uzak olmak isteyecektir, yani geçidi kullanacak. Open Subtitles سوف يتجنب المدن والمواطنين مما يعني سوف يأخذ المعبر
    O raylar kasabalardan geçiyor. Open Subtitles مسارات القطار تلك تسري عبر المدن
    Küçük kasabalardan biraz korkar o. Open Subtitles حسناً انه يعاني من فوبيا المدن الصغيرة
    Küçük kasabalardan nefret ediyorum. Open Subtitles الصغيرة المدن اكره
    Küçük kasabalardan nefret ediyorum. Open Subtitles أكره المدن الصغرى
    Bu demek oluyor ki; insanlar yüzlerce, belki de binlerce yıldır o ormanlarda ya da doğal ortamları neyse orada, kendi dünyalarıyla uyum içinde yaşamış ve sadece kendileri ve aileleri için ihtiyaç duydukları kadar hayvan öldürmüş olsalar da- şimdi, aniden yollar yüzünden, avcılar kasabalardan içeri girebiliyor. TED وهذا يعني بالرغم من أنه لمئات، ربما آلآف السنين، عاش الناس في هذه الغابات، أو أيا كان مقيما فيها، بالإنسجام مع عالمهم، إنهم فقط يقتلون الحيوانات التي يحتاجونها لأنفسهم وأسرهم -- الآن، فجأة، بسبب الطرق، يمكن للصيادين القيام بذلك من المدن.
    İnsanların birbiri hakkında çok fazla şey bilmesi onları küçük kasabalardan, büyük şehirlere taşınmaya iten şeydi zaten. Open Subtitles هو بالضبط ما يجعل الناس يغادرون البلدات الصغيرة وينتقلون إلى المدينة والكثير منهم يختار البقاء لأنّه في مقابل انعدام الخصوصية
    kasabalardan birinde veya Abbottabad adındaki orta nüfuslu bir şehirde veya Kaşmir'in yakınlarında. Open Subtitles "في أحد البلدات أو في مدينة متوسطة تُدعى (أبوت آباد)، أو قرب (كشمير)"
    Sen küçük kasabalardan nefret edersin. Sıkıcıdır. Open Subtitles -أنتَ تكره البلدات الصغيرة.
    Dördü de iyi öğrenci, farklı kasabalardan ama aynı ilçedeki aynı okula gidiyorlar. Open Subtitles حسناً، الأطفال الأربعة جميعهم طلاب محترمون يسكنون في بلدات متجاورة مختلفة ولكن ينتمون لنفس المدرسة ونفس الإقليم
    Biri beni bu küçük kasabalardan kurtarsın lütfen. Open Subtitles أخرجوني من بلدات هؤلاء الأقزام
    Çoğu Hindistan'daki ufak kasabalardan gelen bu kadınlar evlerinden ve ailelerinden çok uzakta barışı sürdürmeye yardım ediyorlar. TED العديد من هؤلاء النساء، من مدن صغيرة فى الهند، يساعدن فى حفظ السلام، بعيداً عن منازلهم وأسرهم.
    Çoğu taşradan geliyor, adı duyulmamış küçük kasabalardan. Open Subtitles معظمهم من الطبقات الفقيرة و يعيشون فى مدن مهملة لم يسمع بها أحد من قبل
    Bu teknoloji, insan medeniyetini şehirlerden, kasabalardan ve köylerden oluşan bir kırkyamadan kendi içinde iletişim kuran bir organizmaya dönüştürmüştür. Open Subtitles قد حولت هذه التكنولوجيا الحضارة البشرية من مدن وبلدات وقرى متفرقة إلى كائن واحد متصل داخليًا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus