Carlos demiş ki adamım bu herifin bodrum katında kocaman bir kasası varmış. | Open Subtitles | "يا رجل، هذا الرجل يملك خزنة كبيرة في قبو منزله .فقط |
- İhtiyarın kasası varmış. | Open Subtitles | العجوز يملك خزنة. |
Şuna bak. Duvar kasası varmış. | Open Subtitles | لديه خزينة بالجدار |
Tony'nin orada özel müşteri kasası varmış. | Open Subtitles | توني لديه خزينة بهذا البنك |
Soriano'nun, soyguna uğrayan bankada bir kasası varmış. | Open Subtitles | "سوريانو" لديه صندوق في المصرف في "فالنسيا" يتعرض للسرقة. |
Dairesinde hiç NZT olmadığını söyledi ancak buradaki yöneticiye göre aşağıda bir kutu kasası varmış. | Open Subtitles | قال لي أنه لا يحتفظ بأي حبوب .... إن زي تي" في شقته، ولكن طبقًا لـ" للمدير هنا، فهو لديه صندوق أمانات في الطابق السفلي |