Televizyonun sesini çok açmamaya dikkat ederim. Bu kaset bir saat önce Kashfar'daki elçiliğimize geldi. | Open Subtitles | سوف أتأكد أن يبقى صوت التلفاز منخفضاً. وصل هذا التسجيل إلى سفارتنا في كاشفار. |
Kashfar büyükelçisiyle beni yanınıza almadan mı görüştünüz? | Open Subtitles | قابلت سفير كاشفار من دون أن تستدعيني سيدي؟ |
Bana güvenebilirsin. Kashfar'a kurtarma timi göndermeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | يمكنك أن تثق بي. أفكر بإرسال فريق من القوات الخاصة إلى كاشفار. |
Birleşik Devletler insansız hava araçlarının Kashfar'daki askeri tesisleri bombalamasını pek çok Amerikalı, Başkan Grant'ın yapılması elzem olan bir güç gösterisi yaptığı şeklinde yorumladı. | Open Subtitles | التهبت سماء كاشفار اليوم، حيث قصفت الطائرات الأمريكية أهم المواقع العسكرية، وهي خطوة يعتقد الأمريكيون |
İki hafta önce Kashfar'da bir numaraya gönderilen fakslar. | Open Subtitles | إنها رسائل فاكس أرسلت إلى رقم في كاشفار منذ أسبوعين. |
Batı Kashfar'da rehineleri kurtarmak için bir operasyon yürütülüyor. | Open Subtitles | هناك مهمة تجري حالياً لتحرير الرهائن غرب كاشفار. -تجري الآن؟ |
Özel kuvvetler, sabaha karşı düzenlenen operasyonla Kashfar'da tutulan Amerikalı rehineleri kurtarmayı başardı. | Open Subtitles | وفي هجوم صباحي، قامت القوات الأمريكية الخاصة بتحرير الرهائن الأمريكيين في كاشفار... |
Bu bombardımanlar oğlumun ve Kashfar'daki tüm rehinelerin ölüm fermanı. | Open Subtitles | وجميع باقي الرهائن في كاشفار. |