Bir motora sahip olmak yerine, yapay kaslara sahip olursunuz. | TED | وبالتالي بدلا من وجود محرك يكون بحوزتكم هذه العضلات الاصطناعية. |
Neden daha hızlı ve daha uzun koşmanızı sağlayacak daha hızlı kasılan kaslara sahip olmayasınız? | TED | لم لا نمتلك العضلات سريعة التجاوب التي تمكننا من الركض أسرع ولمدة أطول ؟ |
Tendon çekicileri yaratıldı ve Jim'in tibia kemiğine iliştirilerek zıt etkili kaslara yeniden bağlandı. | TED | حيث صُنعت بَكرَات للوتر الجديد ووُصلت مع عظمة الساق لإعادة ربط العضلات المتضادة. |
Sonra orta duruşta, biyonik uzuv kişiyi yürüyüş adımına kaldırmak için yüksek tork ve güç üretir, baldır bölgesinde çalışan kaslara benzer şekilde. | TED | في منتصف العملية يقوم الطرف بضخ طاقة وعزم دوان عاليين لرفع الشخص إلى وضعية الخطوة كطريقة عمل عضلات الساق الخلفية |
Artı, daha yeni en iyi görünüşe, en beyaz dişlere ve en düz kaslara sahip kişi seçildim. | Open Subtitles | إضافة إلى أنهم رشحوني كأفضل هيئه وأنصع أسنان، وأنحف عضلات بطن |
Bu kaslara sahip olan biri için iş bulmak hiç zor olmaz. | Open Subtitles | لا ينبغي أن يكون من الصعب، وهناك دائما أعطيه قد يأتي في متناول يدي هذه العضلة ذات الرأسين. |
Ve iç organlara yayılır, son olarak da kaslara. | Open Subtitles | ثم ينشر أسفل بالأعضاء الداخلية وأخيرا يستقر بالعضلات |
Şişen sünüsler, kraniyel ana damar ve diğer damarlara, boyun ve baştaki kaslara baskı yapar. | TED | تطبق الجيوب الأنفية المحتقنة ضغطًا على شرايين وأوردة الجمجمة، إضافة إلى العضلات في الرقبة والرأس. |
Besin ve oksijenin kaslara ve hayati organlara gönderilmesini en üst seviyeye çıkarmak için sindirim faaliyetinin durması ağız kuruluğuna ve midede kelebekler uçuşması hissine neden olur. | TED | لزيادة وصول المواد الغذائية والأوكسجين إلى العضلات والأعضاء الحيوية لذا يجف فمك، |
Omuzların, kolların çok güçlü kaslara sahip. | Open Subtitles | انا اعنى منكبيك وذراعيك انت تبدو مفتول العضلات |
İç organlara yayılıyor ve kaslara yerleşerek son buluyor. | Open Subtitles | وينتشر إلى الأعضاء الداخلية ومن ثم يستقر في العضلات |
Şu kaslara da bak. Bu o olmalı. Amanın. | Open Subtitles | انظر لهذه العضلات لا بد أن يكون بها، صديقي |
On iğne, hepsi kaslara ve hareket kontrol merkezlerine. | Open Subtitles | عشر إبر , وكلّها في العضلات . ومواقع اخرى خطيرة |
Beyin kaslara hareket etmelerini söylemeyi durdurur, sinyaller gönderilmez. kaslar kullanılmaz ve yavaşça erir. | Open Subtitles | المخ يتوقف عن أخبار العضلات بالتحرك,الآشارة لاترسل العضلات ليست معتاده,لذا هم يتلفوا ببطء |
kaslara bakarsak, vücudun katılaşmasının üç evresi de tamamlanmış en azından 48 saat olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | العضلات مرت خلال الثلاث مراحل الأنكماشية للموت و هذا يعطينا 48 ساعه على الأقل |
Kadınlar bir erkeği sırf kocaman güçlü ve benimki gibi kaslara sahip diye istemez. Hayır. | Open Subtitles | النساء لا يرغبنّ في الرجل لفحولته أو لقوّته أو لحوذته عضلات بطنٍ مثلي، لا. |
Şu kocaman kaslara bak. | Open Subtitles | إنه يبدو جيداً. أنظر إلى تلك عضلات الصدر. |
Bir korneaya göz bebeğine, merceğe, retinaya göz sinirlerine ve kaslara sahip olması gerekir. | Open Subtitles | إنها تحتاج لقرنية و قزحية, و عدسة, و شبكية أعصاب بصرية, و عضلات |
Simetrik kaslara sahip olmanın en iyi yoludur. | Open Subtitles | إنّها الطريقة الأفضل للحصول على عضلات مُتناسقة. |
kaslara enjekte edilen uyuşturucu için kullanılan argo bir terim. | Open Subtitles | إنه مصطلح عامي يستخدم لوصف حقن المخدرات في العضلة |
Ne kadar çok katman olursa, akson zincirleri etrafındaki yalıtım da o kadar güçlü olur ve beyni kaslara bağlayan bilgi için bir tür otoban oluşturur. | TED | إن وجود طبقات كثيرة، يعني عزل كبير لجميع أنحاء سلاسل المحور، وبالتالي تشكيل ما يشبه الطريق السريع لتتحرك فيه المعلومات التي تربط الدماغ بالعضلات. |
Omuzlarında neden öyle kaslara ihtiyaç duyarsın ki? | Open Subtitles | و فيما يحتاج الشخص لعضلات علي كتفيه مثله |
Kafatası incelendiğinde lobun üst tarafının yumuşak olduğu ve kafatasının güçlü kaslara sahip olduğunun emareleri görüldü. | Open Subtitles | ـ أخذت نظرة على الجمجمة ، الحواف العلوية للمدار العيني كانت ناعمة ـ والخزنه الجمجمية كانت ثابتة وأظهرت علامات عضلية ثقيلة |