| İnsanlar sadece katırların yük çekebileceklerini düşünür. | Open Subtitles | يعتقد الناس أن البغال فقط يمكنها أن تجرّ العربات |
| O günlerde kömür taşımak için katırların çektiği arabaları kullanırlardı. | Open Subtitles | كانوا يستخدمون البغال في ذلك الزمان لجر عربات الفحم |
| Teğmen, çadırları kurun ve katırların yükünü indirin. Sen! | Open Subtitles | -أيها الرقيب، إنصبوا الخيام وأريحوا البغال"" |
| katırların sağlığıyla Afganların sağlığından daha çok ilgileniliyor. | Open Subtitles | تتلقى البغال رعاية صحية أفضل من الأفغان |
| katırların isme ihtiyacı yoktur, yeme ihtiyacı vardır, elimizdeki en iyisi de mısır. | Open Subtitles | البغال لاتحتاج للاسماء ? تحتاج للغذاء الذرة هي الافضل لهما . |
| Benim merak ettiğim şey bu katırların her birinin özel yetenekleri vardı. Hanson'ın ki ne? | Open Subtitles | ما آتساءل عنه هو، كل من هؤلاء البغال لديه مهراة خاصة، ما مهارة،"هانسون" ؟ |
| - katırların da duyguları vardır. | Open Subtitles | البغال لها مشاعر |
| - katırların yükünü indirin. | Open Subtitles | -فك البغال |