| Pek çok konuda yetenekli olabilir, ama katil değildir. | Open Subtitles | ربما يكون قادر على القيام بالكثير من الأمور , ولكنه ليس قاتل |
| Dediğim gibi, oğlum salaktır ama katil değildir. | Open Subtitles | كما قلتُ، إبني أحمق، لكنه ليس قاتل. |
| Kızımı tanırım. Ukaladır, dik kafalıdır ama bir katil değildir. | Open Subtitles | أنا أعرف فتاتي لديها مؤخرة مثيرة ، مستقيمة ، ولكنها ليست قاتلة |
| Bu kadar cömert bir kadının kendi yolları vardır ama katil değildir. | Open Subtitles | إمرأة بذلك الكرم مُعتادة على التبرّع، لكنها ليست قاتلة |
| Benim tanıdığım Ethan Chandler acımasız bir katil değildir. | Open Subtitles | (إيثان تشاندلر) الذي أعرفه ليس قاتلاً ذو دم بارد |
| Dave, öfkeli bir tip olabiir ama katil değildir. | Open Subtitles | ربما يكون (دايف) متهور و لكنه ليس بقاتل |
| Hırslı olabilir ama katil değildir. | Open Subtitles | ربما هو طموح لكن ليس قاتل |
| Ama katil değildir. | Open Subtitles | لكن ليس قاتل |
| Bobby katil değildir. | Open Subtitles | (بوبي) ليس قاتل. |
| Gale'in bir sürü özelliği var, ama katil değildir. | Open Subtitles | يمكنك أن تتصور في "جايل" أي شيء و لكن "جايل" ليست قاتلة |
| Ajan Greenaway katil değildir. | Open Subtitles | . العميلة (غرينواي) ليست قاتلة |
| Joe katil değildir. | Open Subtitles | (جو) ليس قاتلاً |
| - Ethan katil değildir. | Open Subtitles | إنه ليس بقاتل |