kayınbiraderin sana parazit gibi yapışmış. | Open Subtitles | مشغولون بحياتهم نسيبك يقتات عليكِ مثل الطفيليات |
kayınbiraderin, zekice ve gizli yöntemler kullanarak, onun ve ev halkının sevgisini kazandı ve şüphesiz paraya çevirebileceğini umduğu değerli bir aile eşyasını elde etmeyi başardı. | Open Subtitles | نسيبك أقحم نفسهُ بعواطف الصبي داخل هذا المنزل حيث, قام بسرقة غرضٍ عائلي ثمين آملاًبلاشك بأنيحولّهُإلىمالٍنقدي. |
Eşcinsel değilim, kayınbiraderin eşcinsel. | Open Subtitles | أنا لست شاذاً إنه نسيبك |
Onun kayınbiraderin olduğuna emin misin Şerif? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنه كان صهرك أيها الشريف؟ |
kayınbiraderin zeki adammış. | Open Subtitles | هو شاب ذكي صهرك. |
Birkaç gün evvel kayınbiraderin uğradı. | Open Subtitles | قدّ جاء زوج أختك منذ بضعةِ أيامٍ |
Çocuğa bir şans ver, lütfen. Öncelikle çılgın kayınbiraderin onu, bir günah keçisi olarak kullanıyor... | Open Subtitles | اولا اخو زوجك المجنون يستغلها ككبش فداء |
Ben Patt, milyonlar değerindeki kayınbiraderin. | Open Subtitles | مرحباً، أنا (بات) نسيبك المليونير |
kayınbiraderin mi? | Open Subtitles | أو نسيبك ؟ |
Ross, o senin kayınbiraderin. | Open Subtitles | (روس)؟ إنّه نسيبك. |
kayınbiraderin, komisyondaki saldırının gerçekleştiği gün toplantıyı ayarlamak üzere Ihab'la iletişime geçmiş. | Open Subtitles | صهرك كان في تواصل مع (إيهاب) ليرتّب اللقاء في نفس اليوم الذي دبّر المجزرة في اجتماع اللجنة |
O senin kayınbiraderin. | Open Subtitles | إنه صهرك. |
senin kayınbiraderin olacağım. | Open Subtitles | سأكون صهرك |
Ya da o kağıt dağıtan senin kayınbiraderin değildi. | Open Subtitles | ربما ذاك اللاعب ليس زوج أختك |
kayınbiraderin Hubert mesajını aldı mı? | Open Subtitles | زوج أختك .. (هيوبرت) .. هل وصلته الرسالة ؟ |
Ve bu çılgın parti manyağı, senin kayınbiraderin olacak. Çok komik. | Open Subtitles | ووحش الحفلات المجنون سيكون اخو زوجتك |
Bu arada kayınbiraderin de yola koyulmuş olabilir. | Open Subtitles | كل ما نعرفه ، هو أن شقيق زوجتك ربما يكون بالخارج أو بأي مكان آخر |