İşte Titian tarafından resmedildiği hâliyle Sisifos, tanrılar tarafından devasa bir kayayı bir tepenin en üstüne itmeye mahkûm edilmiş. | TED | إلى أعلى التلة. وعند بلوغه القمة يصبح الجهد كثيراً، عندها تتدحرج الصخرة من أعلى التلة نزولاً، |
Camus, kayayı yeniden yuvarlamak için tepeden aşağı inen Sisifos'u, umutsuzluğa düşmek yerine kaderine meydan okuyan biri olarak görür. | TED | بدلًا من اليأس، يتخيل كامو تقبّل سيزيف لمصيره بتحدٍ بينما ينزل أسفل التلة ليبدأ بدحرجة الصخرة لأعلى مجددًا. |
Bu kayayı parçalayacağım, delikanlı, buradan Macon'a. | TED | سأحطم هذه الصخرة يا فتى من هنا إلي ماكون |
Yüzeyin kayayı eritebilecek kadar sıcak ve sıvı lav gölleri olduğunu düşünüyoruz. | TED | نعتقد أن سطحه حارّ بشكل كافٍ لذوبان الصخور وفيه بحيرات حمم سائلة |
O, kayanın çatlakları arasında donup... kayayı parçalayan su gibiydi. | Open Subtitles | لقد كانت كالماء المتجمد على صخرة . والمتشقق الى أجزاء |
Ve Hint altkıtasında Himalaya tepelerinden dökülen Ganj Nehri her yıl yaklaşık bir milyar ton kayayı un ufak edip 3.000 km nehir yatağından Hint Okyanusu'na döküyor. | Open Subtitles | وفي شبه القارة الهندية، نهر الجانغيز، الذي ينبع عالياً من الهيمالايا، ينحت تقريباً مليار طنٍ من الصخر كل عام، |
Dev kayayı nasıl hızlandırırız ki zamanla iklim değişikliğini düzeltebilelim? | TED | إذاً كيف سنسرع هذه الصخرة الضخمة لحل مشكلة التغير المناخي في الوقت المناسب؟ |
Bütün gün dağın yukarısına bir kayayı geceleyin aşağı atmak için çıkartan Sisyphus olmamalısın. | TED | يجب عليك الا تكون سيزيف الذي كان يدحرج الصخرة لأعلى الجبل كل يوم فقط ليجد انها قد تدحرجت لأسفل في الليل |
Neden sadece bu kütüğün üzerine oturup ...çirkin yaşlı kayayı buradan izlemiyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نستطيع الجلوس على هذا الجذع و أنظر الى تلك الصخرة البشعه التي هناك ؟ ؟ |
Bir katır, maden aletleri ve bu lanet kayayı patlatmak için biraz barut alacağım! | Open Subtitles | سأشتري بغلاً وبعض الادوات وقنابل لتفجير الصخرة اللعينة |
Uzun bir yol... uzunboyun şeklindeki kayayı... ve yanık dağları geçtikten sonra. | Open Subtitles | الى الصخرة التى تبدو مثل الرقبة الطويلة ثم الجبال التى تحترق |
Parlak daireyi takip et uzunboyun şeklindeki kayayı geç ve yanık dağları geç. | Open Subtitles | أتبع الدائرة اللامعة حتى تصل الى الصخرة العظيمة التى تبدو مثل الرقبة الطويلة وتصل الى الجبال التى تحترق |
Bu da seni Ölüler Diyarı'ndaki şu kayayı itecek başka birini bulmaya iki adım daha yaklaştırıyor. | Open Subtitles | وهذا يجعلك تقترب خطوتين مما تسعى إليه: أن تجد شخصاً يتعذب مكانك بدفع الصخرة في أرض الأموات |
Bu kayayı ikiye bölmek için 250 metre kazmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لتفتيت هذة الصخرة علينا الحفر لعمق 800 قدم |
Bir kratere benzeyen şu inanılmaz kayayı, ve bu şeyleri. | Open Subtitles | وتلك الصخرة المدهشة التي تشبه الحفرة وهذين المخلوقين. |
Freya benim ilkim olacak, ama ancak Than'in bu kayayı yok etmesini önleyebilirsem. | Open Subtitles | وسوف يكون أول فريا بلدي, ولكن فقط إذا كنت تستطيع منع وثان من تدمير هذه الصخرة. |
En azından sevdiğimiz bir şeyi yaparken öleceğiz- ...erimiş kayayı içimize çekerken. | Open Subtitles | حسنًا ، على الأقل سنموت ونحن نقوم بما نحبه استنشاق الصخور المنصهرة |
Galiba Max Amca kafasıyla çok fazla kayayı yerinden oynatmış. | Open Subtitles | أعتقد أن العمّ ماكس أزاح واحداً كبيراً من الصخور بجمجمته |
O, kayanın çatlakları arasında donup... kayayı parçalayan su gibiydi. | Open Subtitles | لقد كانت كالماء المتجمد على صخرة . والمتشقق الى أجزاء |
Fakat aslında, işin içinde görünmez bir güç var, tüm patlamalarda saklı, binaları yıkabilecek veya sağlam kayayı delebilecek kadar kuvvetli bir güç. | Open Subtitles | لكن في الواقع، هناك قوةٌ خفية تعمل هنا، إنها تتخفى في كل المتفجرات، وقويةٌ كفاية لتدمير البنايات أو خرق الصخر الصلد. |
Sisyphos, Tanrılar tarafından bir kayayı bir dağın tepesine çıkarıp sonra tekrar aşağı yuvarlanmasını seyretmekle cezalandırılmış. | Open Subtitles | طلبت الأله من الرجل ان يرفع الحجر إلي اعلي الجبل ثم تجعله يدحرجها إلي اسفل مره اخري |
Kendimi sonsuza kadar büyük bir kayayı dağın tepesine çıkarmaya mahkum edilmiş olan Yunan Kralı gibi hissettim. | Open Subtitles | أشعر بشعور الملك اليوناني الذي كان يدفع تلك الصخره الكبيره لأعلى التل لمدة قرن , ما هو اسمه ؟ |
Sonra bir el, eldivenli bir el bir kayayı kaldırıyor ve kolyeyi çıkartıyor. | Open Subtitles | ثم ترفع يدٌ تعتمر قفازاً... صخرةً وتأخذ قلادة... ... |
Gidip en büyük kayayı bulalım da arabanın camını kıralım. | Open Subtitles | لذا , لنذهب ونجد أكبر صخره ونكسر نافذة السياره |
Böylelikle kayayı durdurmadan önce onun titreşimlerini hissetmek zorundasın. | Open Subtitles | بهذه الطريقة سيتوجب عليك الإحساس بذبذبات الجلمود لإيقافه |
O kayayı kral yola koymuş çünkü eyleme geçip o kayayı kazıp çıkaran kişinin bir ödülü hak ettiğini biliyormuş. | Open Subtitles | الملك وضع تلك الصخرة على الطريق لأنه علم أن مَن سيجتثها... من سيفعل شيئًا إيجابيًا، فإنه يستحق جائزة. |