Her yer göz alabildiğine uzanan kayaydı; gündüz güneşinde kavrulan, gecenin soğuğunda buz kesen ve şiddetli fırtınalara maruz kalan çıplak kayalar. | Open Subtitles | ,كانت فارغة, تحتوي صخور عارية ,حارقة خلال النهار بتأثير الشمس قارصة البرودة خلال الليل تجرفها العواصف الرهيبة |
Kuzey Afrika kum ve kayaydı. | Open Subtitles | شمال أفريقا كانت عبارة عن رمال و صخور |
Chicago'nun tabanı kayaydı. Böylece depremlerden korunabildik. | Open Subtitles | هناك سرير صخور ب"شيكاجو", لذا فقد وفرنا علي نفسنا الأسوأ من الموجات.. |
Onları ne kadar korumaya çabalarsa çabalasın... o bir kayaydı ve onlar da ona çarpıp parçalanıyordu. | Open Subtitles | لقد كان كصخرة . يحتمون بها من التحطم . على اى حال . لقد كان يحاول أن يحميهم |
Onları ne kadar korumaya çabalarsa çabalasın... o bir kayaydı ve onlar da ona çarpıp parçalanıyordu. | Open Subtitles | لقد كان كصخرة . يحتمون بها من التحطم . على اى حال . لقد كان يحاول أن يحميهم |
Burası eskiden bir kayaydı, şimdiyse kum oldu. | Open Subtitles | كونها مجرد صخور ثم تتحول إلى رمال |