"kayayla" - Traduction Turc en Arabe

• صخرة
• بالصخور
• بصخرة
• صخوراً
• الجلمود
• بالصخرة

Sonra babam onu bir kayayla öldürüp beni dedenizle takasta kullandı.
وبعد ذلك حطمه أبي باستخدام صخرة وباعني لجدكم

Keskin kayayla derisini yüzme konusunda iyice geliştim.
لقد حصلت على نحو أفضل في إزالة الجلد مع صخرة حادة.

Üç dakika nefesini tutuyor ve herif bir kayayla çıkıyor.
-ثلاث دقائق التنفس وعقد والرجل يأتي مع صخرة.

Bu mağara içine girip, buzun kayayla buluşma anında olanları görebileceğimiz kadar büyük olmalı.
كبير كفاية لنستطيع دخوله ونرى ما يحدث تماماً عند إلتقاء الجليد بالصخور

Sonra babam onu bir kayayla öldürüp beni dedenizle takasta kullandı.
بعد ذلك لقد حطّمه أبي بصخرة كبيرة و زوجني إلى جدكم.

Zemini yarım metre sert kayayla kaplı toprağa ekin ekersen alacağın şey işte bu.
هذا ما تناله من زراعة أرض تخفي صخوراً بمسافة قدمين تحت التربة

Taşlardan kaçar dediğim şu büyük kaya parçası ama kayayla kafiyeli bir şey bulamadım.
"يهرب من الحجارة" تعني ذلك الجلمود الكبير لكنّني لم أستطع إيجاد قافية "على وزن "جلمود

Bir kayayla bir zombi avcısı arasında kaldım.
واقعة بين صخرة ومقاتل زومبي هنا

Arkasından büyükçe bir kayayla yaklaş.
تسلل من خلفها و معك صخرة كبيرة و إقتلها

Babanla konuşmak bir kayayla konuşmak gibi.
التحدث مع إلهك مثل التحدث مع صخرة

Büyük bir kayayla karşılaştık. -Kaya mı?
لقد أعاقتنا صخرة ضخمه صخرة

Bir kayayla, sağlam bir mevkiinin arasındasın...
لقد وقعت بين صخرة و حائط صلد

- Bir kayayla vurdum.
-I ضَربَه مَع صخرة.

Bir kayayla konuşuyormuşsunuz.
كنت تخاطب صخرة

- Bir kayayla.
-نعم, صخرة

Ama o yuva ağzına kadar tatlı kayayla doluydu, tamam mı?
لكن العش كان مليئاً بالصخور الحلوة

kayayla seni ezeceğim. Kafanı kopartacağım.
أسحقك بصخرة و أقطع رأسك

Bir kayayla kendi kafasını ezmiş.
لقد سَحَق رأسه بصخرة.

- Bana geldi, kavga ettik ben de kafasını kayayla paramparça ettim. Durum bundan ibaret.
قدم إليّ، تشاجرنا، حطمت رأسه بالصخرة تلك هيّ الحقيّقة