Hepinizin, çocuklarınızı sebepsiz yere kaybettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكم جميعا فقدتم أبناءكم بلا سبب مقنع على يد قاتلين بدماء باردة |
Evinizi kaybettiğinizi duydum. Benim evim, sizin evinizdir. | Open Subtitles | سمعت أنكم فقدتم منزلكم اعتبروا منزلي منزلكم |
ATM'ye gitmekten nefret edebilirsiniz, 100 dolar çekip, 20 dolarlık banknotu kaybettiğinizi farkederseniz. | TED | كنتم ستكرهون الذهاب للصراف الآلي، وتسحبون 100 دولار وتلحظون أنكم خسرتم ورقة من فئة 20$. |
Tabii.Jim iflas ettiklerini, ve o kadar parayı kaybettiğinizi söyledi. | Open Subtitles | أجل، (جيم) أخبرني أنهم أفلسوا! وأنكم يا رفاق خسرتم هذا المقدار من المال |
Ajans bana son 6 ayda 4 İngilizce öğretmeni kaybettiğinizi söyledi. | Open Subtitles | المكتب أخبروني أنكِ فقدتِ أربعة معلمين للغة الإنجليزية في ستة أشهر |
Bu tarz güzel ama yapmacık davranış... tam olarak neden Vietnamda kaybettiğinizi gösteriyor. | Open Subtitles | هذا النوع من السلوك الإنهزامي هو السبب في خسارتكم هناك |
Evinizi kaybettiğinizi de duydum. | Open Subtitles | أنا أيضًا سمعت أنكم فقدتم منزلكم |
Ama bedeni kaybettiğinizi duydum. | Open Subtitles | سمعت أنكم فقدتم جثته |
Cesedi kaybettiğinizi duydum sadece. | Open Subtitles | لكنني سمعت أنكم فقدتم جثته |
Caroline bana, senin ve arkadaşlarının sevdiğiniz birini kaybettiğinizi söyledi. | Open Subtitles | ({\pos(190,230)}كارولين) أخبرتني أنّك وأصدقائك فقدتم صديقًا. |
Hey, bir kaç gösterinizi kaybettiğinizi duydum. | Open Subtitles | سمعت أنكم خسرتم بعض العروض. |
bugün niye kaybettiğinizi hep hatırlayın. | Open Subtitles | تذكروا لماذا خسرتم اليوم |
Kızınızı kaybettiğinizi biliyorum, ve çok üzgünüm. | Open Subtitles | أعرف أنكِ فقدتِ ابنتكِ و أنا آسفة للغاية |
Oğlunuzu kaybettiğinizi de. | Open Subtitles | ..... أنا أعرف ما قد فقدتِ |
Chumhum'u kaybettiğinizi duyduğunuzda o da bu dairede miydi? | Open Subtitles | كان هنا في الشقة حين سمع حول خسارتكم لــ (تشام هام) |