Komşularımdan, oğullarını, eşlerini, çocuklarını kaybettiklerini duydum. | TED | سمعت من الجيران أنهم فقدوا أبناءهم وأزواجهم وأطفالهم. |
Bu büyülü an öyle önemli ki, erkek ve kadınların çoğunluğu kötü bir ilk öpücükten sonra birine karşı ilgisini kaybettiklerini belirtiyor. | TED | هذه اللحظة السحرية حاسمة جدا لدرجة أن أغلب الرجال والنساء قد أفادوا بأنهم فقدوا انجذابهم لأحدهم بعد قبلة أولى سيئة. |
Gönderdikleri adam Amerikan piyasasını kaybettiklerini söyledi. | Open Subtitles | الرجل الذي أرسلوه، نائب المدير قال أنهم خسروا الأسواق الأمريكية |
Şimdi bir sürü kişiye işlerini kaybettiklerini söylemem gerekiyor. | Open Subtitles | الآن ، يجب أن أذهب لأخبر الكثير إنهم خسروا أعمالهم |
Acılarını dindirmek için dünyaya geldim sanırım ama onlara sadece kaybettiklerini hatırlatmakla kaldım. | Open Subtitles | أظن أنني خُلقت لأشفي ألمهم، لكن.. ذكرتهم بما فقدوه فحسب |
İnsanlar bazı eşyalarını kaybettiklerini sanırlar aslında sadece yeri değişmiştir. | Open Subtitles | في بعض الأحيان الناس يعتقدون أنهم يفقدون أشياء و لكنها في الحقيقه لا يفقدونها إنها فقط تنتقل |
Kadını kaybettiklerini söyleme bana. | Open Subtitles | لا تخبراني أنهم فقدوها |
Eskiler'in kendi şehirlerinden birini gerçekten kaybettiklerini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أنتظر دقيقه هل تقول أن القدماء فى الواقع فقدوا أحد مدنهم ؟ |
Tam yardım edeceklerken orijinali kaybettiklerini, yenisini buradan almamı söylediler. | Open Subtitles | أخبروني بأنهم فقدوا الأصل ويجب عليّ أن أستخرج نسخة أخري من هنا |
Bir sürü inananı kaybettiklerini biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم عن حقيقة أنهم فقدوا الكثير من الأتباع، |
Washington telefonda. American 77 'yi kaybettiklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | واشنطن على الهاتف.يقولون أنهم فقدوا أميريكان 77 |
Bazı kardeşlerimizin Tanrı inançlarını kaybettiklerini gördüm. | Open Subtitles | لقد بلغني ان بعض الاشقاء و الشقيقات قد فقدوا ايمانهم بالرب |
Hepsi görmezden geldi. Bizi bıraktılar. E bloğun kontrolünü kaybettiklerini söylediler. | Open Subtitles | تخلوا عنا وتركونا وقالوا بأنهم فقدوا السيطرة على الجزء الشرقي |
Uydu sistemleri ile ilgili birtakım bilgisayarları kaybettiklerini duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنهم خسروا مجموعة من ستلايتات الحاسوب |
Onlara savaşın sona erdiğini ve kaybettiklerini söyleriz. | Open Subtitles | سأقول لهم أنّ المعركة انتهت وأنّهم خسروا. |
kaybettiklerini bilmeleri gerekir. | Open Subtitles | اللعنه متي سيدركوا أنهم خسروا الحرب |
Ne kaybettiklerini anladıklarında bizi elde etmek isteyeceklerdir. | Open Subtitles | هم يرغبوا أن يستعيدونا إذا رأوا ماذا خسروا . |
- kaybettiklerini yayınlamıyorlar. - Ama kasabanın yarısı oradaydı. | Open Subtitles | لن يذكروا بأنهم خسروا المباراة - ولكن نصف المدينة كانت شاهدة على اللقاء - |
CIA ve NSA adamın ne kadar bildiğini ya da ne kadar kaybettiklerini asla bilmeyecek. | Open Subtitles | ما يعني أن لا وكالة الإستخبارات ولا الأمن القومي يمكنها معرفة . ما حصل عليه أو ما فقدوه كيف يمكنك تفسير ذلك للفدراليين؟ |
Bunun anlamı kaybettiklerini yerine koymak için baştan başlamaktı. | Open Subtitles | ..... سيعنى هذا أن هُناك تعويضاً لما فقدوه |
"Rock Band" oyunu oynayan liseli erkeklerin kaçının bakireliklerini kaybettiklerini bilmek ister misiniz? | Open Subtitles | تريد أن تعلم نسبة فتيان الثانوية الذي يفقدون عذوريتهم بـ بقائهم بـ البيت ولعب موسيقى الروك؟ |
Onu kaybettiklerini söyleme bana. | Open Subtitles | لا تخبراني أنهم فقدوها |
Hiç kardeşim olmadı ama birçok defa birilerinin genç yaşta birilerini kaybettiklerini gördüm. | Open Subtitles | لم يكن لدي أخ أو أخت لكني رأيت الأمر مرارًا و تكرارًا عندما يفقد أحدهم شخصًا منذ الصغر |