Şu sendikacı kaybolduğu zaman. Ya da her ne olduysa... | Open Subtitles | عندما اختفى أو أختطف ذلك الرجل من النقابة أو مهما حدث |
Oliver kaybolduğu zaman ne olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} نحن نعلم ما حدث عندما اختفى اوليفر |
Boulder'dan kaybolduğu zaman, bütün ümidimi yitirdim. | Open Subtitles | عندما اختفى من (بولدر) اصابتني حالة يأس |
Ortadan kaybolduğu zaman onu ameliyat için ikna etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت احاول أن أخذ موافقتها على إجراء عملية جراحية عندما اختفت |
- Davayı beklerken, kefaletle salındı, kaybolduğu zaman. | Open Subtitles | وكانت قد أخرجت بكفالة، وبانتظار المحاكمة . عندما اختفت |
kaybolduğu zaman sanki geri dönecek gibiydi. | Open Subtitles | انه وكأنها ابقتنا على قبضتها و عندما اختفت |
Devasa Titan kaybolduğu zaman, | Open Subtitles | عندما اختفى الـ ( تايتن ) الضخم، |
Peki, anlıyorum. Kim Hye Jin kaybolduğu zaman nerede olduğunuzu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | نعم، فهمت أريد معرفة أين كنت عندما اختفت كيم هي جين |
Bu, Kim Hye Jin'in kaybolduğu zaman. | Open Subtitles | ذلك الوقت عندما اختفت كيم هي جين |
Luisa'yı evi değerlendirmesi için gönderdik ve o kaybolduğu zaman, onu bulmak için seni tuttular. | Open Subtitles | و نحن ارسلنا (لويزا) لتقدير المنزل و عندما اختفت ، طلبوك للعثور عليها |
kaybolduğu zaman onu giyiyordu. | Open Subtitles | كانت ترتديه عندما اختفت. |