Geçmiş adına çok daha fazlası var ve bunları sonsuza kadar kaybolmadan kurtarabilecek beceride çok az insan var. | TED | هناك الكثير من الماضي، وعدد قليل جدا من الأشخاص ذوي المهارات لينقذوه قبل أن تختفي تلك الأشياء للأبد. |
Carol Anne ortadan kaybolmadan önce en son nerede oynuyordu? | Open Subtitles | أين تعتقدين أن كارولان كانت تلعب عندما كانت تختفي عن الأنظار |
Ama ilginç olan şu ki Moon Duk Soo'nun telefon kayıtlarına göre kaybolmadan hemen önce Ki Jae Myung ile konuşmuş. | Open Subtitles | لكن الحقيقة المثيرة للاهتمام ، ان بحسب سجل هاتف مون دوك سيك فقد تحدث مع كي جاي ميونغ قبل ان يختفي |
Hanna, tekrar ortadan kaybolmadan önce oraya gidip onunla konuşmamız lazım. | Open Subtitles | هانا، يجب ان نذهب لهناك ونتحدث معه قبل ان يختفي مجدداً |
Ortadan kaybolmadan önce ona neler olduğuna dair her şey işimize yarar. | Open Subtitles | أيّ شيءٍ يُمكن أن يُساعدنا على إكتشاف ما حدث له قبل اختفائه. |
Ama kaybolmadan önce son görüldüğü yer orasıymış. | Open Subtitles | ولكن من الواضح أنّ ذلك آخر مكان تواجدت فيه قبل اختفائها |
kaybolmadan bir ay önce GHO kongresindeydik. | Open Subtitles | قبل شهر من إختفائها كنا في مؤتمر المرصد الصحي العالمي للكونجرس. |
Andy kaybolmadan önce çocuktan toplam 4 arama geldiğini söylemişsiniz. | Open Subtitles | قلت ان هناك 4 مكالمات بالإجمال من الفتى قبل إختفاء آندي |
O diyor ki, vizyonundaki kolye Kanaan kaybolmadan önce ona verdiği kolyeymiş. | Open Subtitles | لقد قالت أن القلادة التي رأتها نفس القلادة التي أهدتها له قبل إختفائه. |
Binbaşı kaybolmadan hemen önce bir baykuş sesi duydum. | Open Subtitles | أجل، قبيل اختفاء الرائد بدقائق، سمعت صوت بومة. |
kaybolmadan önce klüp sahibi adamla bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | إنه نفس الرجل الذي عقد صفقة مع مالك النادي قبل أن تختفي |
İfadede, sen kaybolmadan önce istifa mektubu bıraktığını söylemiş. | Open Subtitles | لقد قيل في البيان بأنك تركت ورقة الأستقالة قبل أن تختفي |
Onu, yıldızların üçü de kaybolmadan önce uyandıramazsak hiç uyandıramayabiliriz. | Open Subtitles | لو لم نستطيع ايقاظه قبل ان تختفي النجوم الثلاث قد لا نقدر علي ايقاظه ابداً. |
Hemen getiriyorum! Umarım onları yemek kaybolmadan getirebilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك أحضارها قبل أن يختفي من سيأكل |
Onu dışarı çıkarmamıza ailesini ikna etsek bile, boynundaki çip gizemli bir biçimde ortadan kaybolmadan önce ne kadar vaktimiz var? | Open Subtitles | حتى إذا نحن يمكن أن نقنع أبويه لدعنا نتقدّمه خارج، منذ متى قبل تلك الرقاقة في رقبته يختفي بشكل غامض؟ |
İddiaya girerim Gregory kaybolmadan çok daha önce öldürmeye başladı. | Open Subtitles | اراهن ان غريغوري يقتل منذ وقت اطول بكثير مما نظن, قبل ان يختفي بزمن طويل |
Hotch her kurbanın kaybolmadan önce bir kayıp yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | هوتش أعلمني للتو ان كل من الضحايا عانى من خسارة قبل اختفائه |
Michael'ın kaybolmadan iki hafta önce gittiği futbol maçı. | Open Subtitles | مباراة كرة القدم التي حضرها مايكل قبل أسبوعين من اختفائه |
Biraz. Biz burayı 10 yıl önce satın aldık, o ortadan kaybolmadan hemen önce. | Open Subtitles | القليل، لقد اشترينا المنزل منذ عشر سنوات قبل اختفائها مباشرة |
kaybolmadan bir gece önce penceresinin altında ona bakan bir adam olduğuna bizzat tanık olmuşsunuz. | Open Subtitles | لقد شَهدِت شخصياً رجلاً يحدق بِنافذتها الليلة التي سبقت إختفائها |
O silah karım kaybolmadan önce evimden çalındı. | Open Subtitles | ذلك المسدس سُرق من منزلي قبل إختفاء زوجتي. |
O kaybolmadan önce yapacak bir işimiz vardı... | Open Subtitles | يجب علينا القيام بهذه المهمة قبل إختفائه |
Bu halin Pussy kaybolmadan önce başladı. | Open Subtitles | هذا التراجع بدأ منذ فترة طويلة قبل اختفاء بوسي |
Babamla kaybolmadan bir yıl önce nerdeyse hiç konuşmuyorduk. | Open Subtitles | إنّما أنا ووالدي لم نكَد نتحدث سويّاً قبل عامٍ من إختفاءه. |
kaybolmadan hemen önce, bu bölgeden normal olmayan bir enerji okuması aldık. | Open Subtitles | لا أذكر قبل أن يختفى لاحظنا وجود قراءة غير عادية للطاقة من هنا |
Kurt kaybolmadan önce paranın nereye gittiğini bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا ان نعرف اتجاه النقود قبل ان تختفى الدوده |
kaybolmadan bir gün önce ev sahibine mesaj bırakıp bir çiftlikte harika bir iş bulduğunu anlatmış. | Open Subtitles | ترك رسالةً لمالك المسكن قبل يوم أختفائه يقول بأنه تحصل على عمل رائع في مزرعة |
Röntgenler kaybolmadan 2 ay önce çekilmiş. | Open Subtitles | تم أخذ صور الأشعة السينية منذ شهرين قبل اختفاءه |
Sonsuza dek kaybolmadan önce son bir para aktarımı için seninle buluştular. | Open Subtitles | لقد قابلوكي وحسب من أجل جرعة من الأموال قبل إختفائهم |
kaybolmadan önce bana bir zarf bıraktılar zarf da oldukça kalındı. | Open Subtitles | قبل أن يختفوا أعطوني مظروفاً مع هدية غاية في الجمال بداخله |