Gemiye bakıyorum ufukta kaybolmak üzere olana. | Open Subtitles | أنا أنظر إلي هذه السفينة التي علي وشك الإختفاء عبر الأفق |
Önümüzdeki birkaç saat için ortadan kaybolmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | كلارك قد تود الإختفاء طوال الساعة القادمة |
Ortadan kaybolmak ve kimseye açıklama yapmamak, kimseyle konuşmamak. | TED | أن تختفي ولا تضطر أن تفسر لأي شخص، أو أن تتحدث مع أي شخص. |
Böylece ortadan kaybolmak için yeterli paraya sahip olacağım. | Open Subtitles | لكي أحصل على الكثير من المال لكي أختفي |
Her şeyi terk edip uzaklaşmak, seninle ortadan kaybolmak istiyorum. | Open Subtitles | أود ترك اي شيء ، الذهاب بعيدا و الاختفاء معك |
Yolda kaybolmak işitilmedik bir şey değil, öyle değil mi? | Open Subtitles | ليس من المسموع للناس أن يختفي بينما كان يسافر,أليس كذلك؟ |
Bu taşkafayla ormanda kaybolmak istiyorsan git ve yap. | Open Subtitles | إن أردت الضياع في الغابة مع الأبله ، فاذهب وافعل |
Ortadan kaybolmak isteseydim, bunu uzun zaman önce yapardım. | Open Subtitles | لو أنني أردت الإختفاء لفعلت هذا منذ زمن طويل |
Ortadan kaybolmak isteseydim, bunu uzun zaman önce yapardım. | Open Subtitles | لو أنني أردت الإختفاء لفعلت هذا منذ زمن طويل |
Eğer benden hoşlansaydı altı ay ortadan kaybolmak yerine beni arardı. | Open Subtitles | لو كان يكن شيئا لي، كان سيتصل بي بدلا من الإختفاء لمدة 6 أشهر |
Elveda demeden tekrar kaybolmak istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أرغب في أن تختفي من جديد القول وداعا. |
Böyle bir anda kaybolmak. | Open Subtitles | يا لها من حركة ذكية منك أعني أن تختفي فجأة |
Biri senden bir şey istediğinde ortadan kaybolmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | ترغب بأن تختفي عندما يريد شخص آخر منك شيئاً؟ |
Onun yerinde olsam ben de kaybolmak isterdim. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانه لأردتُ أن أختفي أيضاً |
Bu dünyada tamamen kaybolmak istiyorum. | Open Subtitles | .أريدُ أن أختفي تماماً داخل العالم |
Ödenmemiş borçları ya da ortadan kaybolmak için herhangi bir nedeni var mı? | Open Subtitles | هل كان لديها اى ديون غير مسددة اى سبب لترغب فى الاختفاء ؟ |
Işık topunda kaybolmak... Kimse bunu düşünmedi, ha? | Open Subtitles | الاختفاء في شعاع من الضوء لم يخمن أحدنا هذا |
Sloane ortadan kaybolmak için Gendler'ı bu cihazı etkisiz hale getirmesi için tutmuş olmalı. | Open Subtitles | سلون لا بدّ وأن إستأجر جيندلر لتعطيل له لذا هو يمكن أن يختفي. |
İlk bakışta... içinde kaybolmak imkansız gibi gelirdi... dümdüz yolları boyunca... sabit heykeller arasında, granit döşeme... üzerinde bulunduğun, şimdi bile... kendini kaybederek, sonsuza dek... durgun gecede... benimle birlikte. | Open Subtitles | ...من النظرة الأولى ...بدا من المستحيل الضياع فيه ...بين الممرات المستقيمة |
Kız kardeşim ve ben, FBI'ın, CIA'ın ve Interpol'un ötesinde kaybolmak istiyoruz. | Open Subtitles | أختي و أنا نريد ان نختفي بعيد عن أيادي مكتب التحقيقات الفيدرالي، الاستخبارات المركزية و الانتربول |
Bulutlarda kaybolmak, Annapurna Dağına çıkan dağcı hakkında. | Open Subtitles | (ضائعون بين الغيوم)، عن تسلق جبل (أنابورنا) |
Denilenlere göre, onun gördüğü ve bizim aramakta olduğumuz adamın göz önünden bir anda kaybolmak gibi bir becerisi var. | Open Subtitles | بكل الآراء, الرجل الذي نبحث عنه, الرجل الذي رأته, لديه موهبة للاختفاء بالعين المجردة. |
Okyanus, iletişimsiz bir şekilde kaybolmak isteyeceğin bir yer değildir. | Open Subtitles | المُحيط ليس مكاناً تودّ أن تكون ضائعاً فيه بدون إتصال. |
Ortadan kaybolmak istese de, kimse her şeyi atmaz. | Open Subtitles | لا أحد يتخلص من كل شيء عندما يصير خارج الشبكة |
Ginkaku'yla birlikte ortadan kaybolmak. | Open Subtitles | ستختفي إلى مكان ما بعيد مع جينكاكو |
Yeteneklerini kaybolmak için kullandın. | Open Subtitles | لقد إستخدمتي مهاراتك .. للإختفاء |