Ama sıla özlemim ve gelecek için Kaygılarım yavaşça yok oluyordu. | Open Subtitles | لكن حنيني الى الوطن و قلقي حول المستقبل بدأ يخفت تدريجيا |
Bay Horne, Kaygılarım konusunda haddimi aştıysam özür dilerim. | Open Subtitles | سيد "هورن"، إذا كان قلقي قد تخطى الحدود فأعتذر. |
Floransa Cumhuriyeti'nden daha büyük Kaygılarım var. | Open Subtitles | "ولكن قلقي هو من المصلحة العامة لجمهورية "فلورنسا |
Yakında genç olacak iki çocuk annesi biri olarak pornografi izlemenin onlara ne yapabileceğine dair Kaygılarım vardı. | TED | وكأم لطفلين على مشارف المراهقة، كانت لدي مخاوفي عمّا يمكن لمشاهدة الإباحية أن تفعل بهم. |
Kızımın refahı için Kaygılarım var... ve eğer tam manasıyla bunları gidermezsen teklifin reddedildi. | Open Subtitles | لدى مخاوفي لأجل رفاهيه أبنتي و اذا لم تستطع منحها ذلك فإن طلبك مرفوض |
Kürsüdeyken aynı zamanda yasal tavsiye veremeyeceğim için savunmanın stratejisi hakkında çok ciddi Kaygılarım olduğunu belirtmeliyim. | Open Subtitles | وحيث أننى لا أستطيع ان اعطى نصيحة قانونية وأجلس على المنصة فى نفس الوقت سأعبر عن قلقى البالغ حيال اِسْتِرَاتِيجِيَّة الدفاع |
Kaygılarım ve stresim birden yok oldu. | TED | قلقي وتوتري اختفى فجأةً. |
Kaygılarım onun için değil, ama onunla alâkalı. | Open Subtitles | قلقي ليس لأجله، بل حوله |
Ayrıca karşılıklı umumî tuvaletlerle ilgili Kaygılarım da geçti. | Open Subtitles | وأعتقد أنني تغلبت أيضاً على مخاوفي من المراحيض العامة |
Benim Kaygılarım küresel. | Open Subtitles | مخاوفي أهم من ذلك. |
Kaygılarım azalıyor | Open Subtitles | مخاوفي لازالت تتدلّى |
Kaygılarım hiçbir şey için olabilir. | Open Subtitles | ربما كانت مخاوفي من أجل لاشيء |
Kürsüdeyken aynı zamanda yasal tavsiye veremeyeceğim için Savunmanın stratejisi hakkında çok ciddi Kaygılarım olduğunu belirtmeliyim. | Open Subtitles | وحيث اننى لا استطيع ان اعطى نصيحه قانونيه واجلس على المنصه فى نفس الوقت ساعبر عن قلقى البالغ حيال اسْتِرَاتِيجِيَّه الدفاع |