Luke kaykayları kullanıyor, Haley bilyeleri yapıştırıyor. | Open Subtitles | لوك استخدم ألواح التزلج هايلي ألصقت كرات اللعب |
Başka bir şey bilmiyorum. Ön bahçede de kaykayları görünce, burada olabilirler diye... | Open Subtitles | لم أتلقى أي تفاصيل وعندما رأيت ألواح التزلج في حديقتك |
Zelda'nın o elbiseyi giyen kız olduğuna o kadar eminsin ki, uçan kaykayları çocuklardan uzak tutmak için komplo kurulduğuna emin olduğun kadar eminsin. | Open Subtitles | أنت متأكد بأن (زيلدا) هي صاحبة ذلك الفستان كما كنت متأكد بأن هنالك مؤامرة لمنع ألواح الطيران عن الأطفال. |
Wilfredo Gomez kaykayları. | Open Subtitles | ألواح (ويلفريدو غوميز) |