"kaynaklarla" - Traduction Turc en Arabe

    • الموارد
        
    • مصادر
        
    • المصادر
        
    • بالموارد
        
    • بموارد
        
    • موارد
        
    Çünkü en nihayetinde, yaptığımız çoğu şey burada, kutunun içinde, sınırlı kaynaklarla oluyor. TED لأنه في نهاية المطاف ، معظم ما نقوم به يحدث هنا ، داخل الصندوق ، مع محدودية الموارد.
    Genç insanları ihtiyaçları olan kaynaklarla buluşturun, fikir aşamasından yaratmaya geçmeleri için ihtiyaçları olan desteği sağlayın, böylece kentsel büyüme için bir katalizör yaratacaksınız. TED أربط بين الشّبان من خلال الموارد التي يحتاجونها، وفّر لهم السند الذي يحتاجونه للانتقال من صياغة الأفكار إلى تحققها، و ستخلق محفّزات للنّمو الحضريّ.
    Aynı zamanda bu güzellik, birkaç tane ya da az miktarda diğer doğal kaynaklarla birlikte birçok ülkede, turizm endüstrisinin temelini oluşturur. TED وهذا الجمال هو أساس الجذب السياحي في العديد من الدول التي تحتوي على القليل من الموارد الطبيعية الأخرى.
    Anlaşmanın gerçek fotoğrafını bir araya getirmek için... ...ülkedeki kaynaklarla konuştuk, şirket belgelerini... ...ve diğer bilgileri ağla balık tutar gibi topladık. TED هكذا تحدثنا إلى مصادر في البلد، جلبهم عن طريق المستندات الخاصة بالشركة ومعلومات أخرى محاولة لقطعة معا صورة حقيقية حقاً من الصفقة.
    Tüm o beyin gücü ve kaynaklarla bile hala o iki fareyi yakalayamıyorsunuz. Open Subtitles كل هذا التفكير، وكل هذه المصادر ومازال هذين الأخوين على قيد الحياة ؟
    Eğer soru, elimizdeki kaynaklarla ekonomiyi nasıl çökerteceğimiz ise çökertemeyiz. Open Subtitles إن كان السؤال: كيف نقوم بتدمير الاقتصاد بالموارد التي لدينا
    İnsanların size emanet ettiği kaynaklarla kumar oynamazsınız. TED لن تلعب في الكازينو بموارد الناس التي أوكلت إليك.
    Şimdi neyse ki, dünyanın en iyi bazı malzeme bilimcileri kömürü, sürdürülebilir kaynaklarla değiştirmek için araştırma yapıyorlar. Mesela şunun gibi, ve bu hem harika hem de cok onemli. TED الآن لحسن الحظ، بعض أفضل علماء المواد في العالم يبحثون عن بدائل للفحم مع موارد مستدامة مثل تلك، و هذا رائع وجوهري
    Ve okullara akıttığımız tüm kaynaklarla durup kendimize şunu sormalıyız: Çocuklarımızı gerçekten başarı için mi hazırlıyoruz? TED ومع كل الموارد التي نشحنها إلى المدارس، علينا التوقف وسؤال أنفسنا: هل نحنُ نهيء أطفالنا من أجل النجاح؟
    Katil balina çevresinde her yeni yavru sınırlı, bölüşülen kaynaklarla yeni bir can beslemektir. TED في بيئة الحيتان القاتلة، كل عجل جديد هو فم آخر يجب إطعامه باستخدام الموارد قليلة مشتركة.
    Yerel olmaktan uzaklaştığımızda Bu ortak kaynaklarla olan bağlantımızı kaybetmeye başladık. TED عندما ابتعدنا عن كوننا محليين، بدأنا في فقدان تواصلنا مع الموارد المشتركة.
    Onlar, Lydia 'yı terkedeceklerdi. Yeni yerler aramak için ülkelerini terk edeceklerdi, arkalarında mevcut kaynaklarla hayatta kalabilecek kadar kişi bırakacaklardı, ve yerleşip, geliştirebilecekleri yerler bulmaya çalışacaklardı. TED سيتركون ليديا وسيبحثون عن مكان جديد ليعيشوا تاركين ورائهم عدد كاف من البشر للعيش على الموارد المتاحة على أمل أخذ حضارتهم إلى مكان آخر يمكِّنهم من الإزدهار.
    Onlar bize ilk olarak ekolojiyi doğal kaynaklarla ilişkili olarak öğrettiler. TED بدايةً علمنا حول علم البيئة في سياق الموارد الطبيعية.
    Ellerindeki kaynaklarla ne yapacaklarını bilmiyorlar. Open Subtitles انهم لا يعرفون ماذا يفعلون مع الموارد المتاحة لهم
    Bir Five-O üyesi olarak elinizdeki kaynaklarla kardeşinizin yerini bulma ve yardım etme gücünüz vardı. Open Subtitles وبكل ما تحت يديك من مصادر بصفتك عضواً في الشرطة، كنت ستقوم بكل ما بوسعك
    Gizli kaynaklarla da çalıştım. Open Subtitles عملت مع مصادر سرية
    Doğal kaynaklarla evlerini yapıyor, evlerini örtüyorlar. TED يستعملون المصادر الطبيعية لبناء منازلهم، ولتسقيف منازلهم.
    Ellerindeki kaynaklarla bunu düzeltmelerinin mümkün olmamasını geçtim normalde de imkansız, nokta. Open Subtitles ليس وكأن هذا مستحيل حتى مع وجود المصادر هذا فقط مستحيل ، هذه النقطة
    Yine de insan doğası kefaret için açık kapı bırakan kaynaklarla dolup taşıyor. TED ورغم ذلك الطبيعة البشرية تنعم بالموارد التي تفتح مجالاً لنوع من الخلاص.
    Ülkemiz doğal kaynaklarla kutsanmış, fakat mezhep çatışmalarıyla parçalanmak, bizi yağmacılara karşı savunmasız kılıyor. Open Subtitles بلادنا مبارك بالموارد الطبيعية, و لكن ممزق بالصراعات الطائفية, يجعلنا عرضة للمفترسين
    kısıtlı kaynaklarla bir şehri yönetmeye gelince ve öncelikleri dengede tutmaya.. Open Subtitles إدارة مدينة بموارد محدودة وأولويّات متوازنة
    Afedersin. Demek istediğim...başka bir galakside sınırlı kaynaklarla kalakaldık. Open Subtitles نحن محاصرين هنا مع موارد محدودة فى مجرة أخرى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus