Kaza yerinde bulduğun plastik o. | Open Subtitles | إنه البلاستيك الذي جمعتوه من موقع الحادث |
Kaza yerinde bir adama tükenmez kalemle trakeotomi mi yaptın? | Open Subtitles | فغرتَ رغامى الرجل في موقع الحادث بقلم حبر ناشف؟ |
İki kolu da Kaza yerinde ampute olmuş, sağ bacağı tutan şey de tek bir lif. | Open Subtitles | والضغط مستقر أسفل الثمانينات بترت الذراعان في موقع الحادث والساق اليمنى تكاد تنقطع |
Kaza yerinde birbirimize verdiğimiz bilgilerin arasındaydı. | Open Subtitles | من المعلومات التي تبادلناها في موقع الحادث |
Kaza yerinde bir şey buldum. | Open Subtitles | وجدت شيئاً في موقع الحادث |
- Dört kimseyi Kaza yerinde bırakmaz. | Open Subtitles | فور) لن يترك أي شخص خلفه في موقع الحادث) |