"kazanmama" - Traduction Turc en Arabe

    • أفوز
        
    • أربح
        
    • بالفوز
        
    • لأفوز
        
    • افوز
        
    • أَرْبحُ
        
    • لا نربح
        
    • لأربح
        
    Geçen yıl turnuvada benimle karşılaşmıştın. kazanmama izin verdiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles كنت تنازلني في البطولة الماضية هل تقول أنك تركتني أفوز ؟
    Birlikte her gün dama oynardık ve tanrı kalbini kutsasın, Shilo her zaman kazanmama izin verirdi! Open Subtitles باركه الله, كان ـ شادلو ـ يدعني أفوز دائماً
    Olmaz! Asıl sen kazanmama izin ver. Karım pısırığın teki olduğumu düşünüyor. Open Subtitles مستحيل,بل عليك أنت أن تدعنى أربح وإلا ظنت زوجتى أننى ضعيف
    Ama benim kazanmama izin vermeyecekti. Eğitimsiz çiftçi arkadaşlarına ne diyecekti? Open Subtitles لكنه ما كان سيدعني أربح حتى يخبر أصدقائه المختلين
    Ayrıca ikimiz de biliyoruz ki bu akşamki yarışmayı kazanmama imkan yok. Open Subtitles بجانب ذلك كلانا يعلم لا يوجد فرصة نهائيا بالفوز بالمسابقة الليلة
    Barış konusunda tavsiyeleri bırak da, kazanmama yardım et. Open Subtitles لا أريد نصائح عن كيفية تسوية الامور ساعدنى فقط لأفوز من فضلك . اتفقنا ؟
    Brick'i alt etmek istiyorum o kadar. kazanmama izin ver, hadi ama. Open Subtitles انا اريد فقط ان افوز على بريك , دعني افوز ارجوك
    -Hayır, efendim. Kolayca kazanmama izin verdiniz. Open Subtitles لقد تركتني أفوز بسهولة أعرف أنك فعلت , أعرف لماذا
    kazanmama izin veriyorsun. Dur bir dakika. Bunu hep mi yapıyorsun? Open Subtitles تركتني أربح ، إنتظر دقيقة هل تتركني أفوز دائماً؟
    Doğru, hava hokeyi ve havuzda kazanmama izin verdiğin gibi, değil mi? Open Subtitles كما حدث عندما تركتني أفوز بمباراتهم للهوكي، وفي تلك البركة
    Tekrardan Aptal Olduğum İçin, kazanmama İzin Veriyorsun. Open Subtitles لقد تركتيني أفوز لأنّي أصبحت غبياً مرّة أخرى
    kazanmama izin verdiğinde daha çok eğleneceğini sana söylemiştim. Open Subtitles أخبرتك سيكون ذلك ممتعاً أكثر لو تركتني أفوز
    Bu konuda her zaman başarılı değiliz ama bunun için çabalıyoruz ve kazanmama izin veriyorlar çünkü sadece rolümüzü oynamamızı istiyorlar. Open Subtitles ونحن لسنا على الداوم ناجحين في ذلك، لكن هذا مانحاول عمله، وهم يدعونني أفوز لأنهم فقط يريدوننا أن نؤدي أدوارنا.
    Yarış yaptığımızda burun farkıyla kazanmama izin veren ağabeyimi görüyorum. Open Subtitles أرى أخ أكبر الذي يتركني أربح عمداً عندما نتسابق
    Zorbalığa tahammül etmiyorsun ve eğer doğru olduğunu biliyorsan asla bir tartışmayı kazanmama izin vermiyorsun. Open Subtitles وترفضين المضايقة من قبل أي أحد ولن تسمحي لي بأن أربح جدالاً لو كنتِ تعلمين بأنك محقّة
    Ayrıca ikimiz de biliyoruz ki bu akşamki yarışmayı kazanmama imkan yok. Open Subtitles بجانب ذلك كلانا يعلم لا يوجد فرصة نهائيا بالفوز بالمسابقة الليلة
    Elimdeki her kuruş yeni metro hattı ihalesini kazanmama bağlanmış durumda. Open Subtitles كل قرش أمتلكه مرتبط بالفوز بالعقد لبناء خط القطارات الجديد
    Bart, onun ıslanması yarışmayı kazanmama yardımcı olmaz! Open Subtitles (بارت) تبليلها لن يساعدني بالفوز بالمسابقة
    Ama bu sene de kazanmama yardım edersen, yine aynı şeyi yapacağıma söz veriyorum. Open Subtitles وإذا ساعدتي لأفوز مجدداً هذه السنة، أعدك أني سأقوم تماماً بنفس الشيء الأمر الذي يعني
    Asla kazanmama izin vermedin. Open Subtitles لم تدعني افوز ابدا تعرف تلك الامور
    Ah Wong kazanmama izin verdi! Open Subtitles آه وونج تَركَني أَرْبحُ
    Biliyosun kazanmama şansımızda var. Open Subtitles . شكراًلك . هناك إمكانية بأن لا نربح هذا الشيء.
    Onun kalbini kazanmama yardım edersen asla aç kalmazsın. Open Subtitles ساعدنى لأربح قلبها ولن تجوع ثانية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus