Çin'de Kral'ın mezarını Kazdığım zaman, kanalizasyon patladı ve ben neredeyse ölüyordum. | Open Subtitles | عندما حفرت قبر الملك في الصين, المجارير السفلية انفجرت و كدت اموت. |
Kazdığım derken şaka yapmıyorum, ekipmanlarımı giydim ve tek başıma delmeye başladım. | Open Subtitles | عندما اقول انني حفرت تلك الابار انا اعني ما اقول وقفت على الرافعة وقمت بمد الانبوب داخل الارض |
Kendim için Kazdığım bir mezar. | Open Subtitles | إنه قبر حفرته لنفسي |
- Şimdiye kadar Kazdığım en küçük mezardı. | Open Subtitles | ! كان ذلك أصغر قبر حفرته |
Zorla çukur kazdırırdı ve her Kazdığım çukurun benim mezarım olup olmadığını merak ederdim. | Open Subtitles | أجبرني على مساعدته في حفر تلك القبور وكلّما حفرتُ أحدها، لم أكن متأكّدةً إن كنتُ أحفر قبري أم لا |
Kendi Kazdığım çukura düştüm, sen bile çıkaramazsın, Horatio. | Open Subtitles | حفرتُ لنفسي حفرة، لا يمكنك حتى إخراجي منها، (هوريشيو). |
Kazdığım mezarlar, toprağa gömdüğüm kadınlar ve çocuklar için karmaşık olan şey nedir, Albay? | Open Subtitles | ماهو المعقد حول القبور اللتي حفرت أيه العقيد |