"keçiyi" - Traduction Turc en Arabe

    • الماعز
        
    • العنزة
        
    • عنزة
        
    • ماعز
        
    • المعزة
        
    • العنزه
        
    • المعزاة
        
    • بماعز
        
    • العنزةَ
        
    • معزة
        
    Ama keçiyi sokamadım. Keçi imkansız. Open Subtitles لم أستطيع إدخال الماعز أعني إنه من المستحيل.
    Yarın alacaksın, keçiyi dirilttiğini gördüğümde. Open Subtitles ستحصل عليه غداً عندما أراك تجعل . هذا الماعز ينهض من الموت
    keçiyi canlı görmek istiyorum. Zombiler, hatırladın mı? Open Subtitles أريد أن أرى هذا الماعز حي مرة ثانية زومبي ، أتذكر؟
    Ve nihayet gözlerimi açıp görebildiğimde, ölü keçiyi gördüm. Open Subtitles وعندما استطعت فتح عيناي, والرؤية. رأيت العنزة الميتة.
    Neden burada ölü bir keçiyi incelemek için bulunduğumuzu söyler misin? Open Subtitles هل يمكنك إخباري لماذا نقف في هذا الحقل ننظر إلي عنزة ميتة؟
    Ayrıca kampımıza dalan bir keçiyi de yedik, sonrasında ise diyet salatayla tamamladık. Open Subtitles و ماعز كان يطوف حول مخيمنا ثم سلطة خفيفة
    Bazı keşişler yedi yetişkin erkek keçiyi yazın bir kulübeye kapamışlar. Open Subtitles نوع نادر من الرهبان وضع سبعة ذكور من الماعز في السقيفة خلال الصيف
    keçiyi bırakmadı bir türlü! Maskot olduğunu söylüyor. Open Subtitles لم يرد أن يُطلِق الماعز يقول أنه جالب الحظ
    Biz sadece keçiyi istiyoruz, yani bunu ne zaman oldurabilirsen, o zaman haber ver bize. Open Subtitles نريد أن نكون مع الماعز, لذلك أنت فقط دعونا نعرف متى يمكنك تحقيق ذلك.
    Şuradaki keçiyi görüyor musun? Sağlam bir numara yapar. Open Subtitles هل ترى تلك الماعز هناك إنه يقوم بحيل أنيقة
    Doğumgünü partisi için bir keçiyi mangal yapmaya başladılar. Open Subtitles انهم بدأو للتو شوي الماعز لحفلة عيد ميلاد له
    Tüm keçiyi pişirmek iki saatten çok daha fazla zaman alır. Open Subtitles يستغرق وقت أطول من ساعتين لطبخ الماعز بأكمله
    Bu arada ihtiyar keçiyi ararız. Open Subtitles في هذه الاثناء, اسعى له بالخروج, الماعز العجوز.
    O keçiyi seviyor. Open Subtitles هيا الآن، لقد انتهى الأمر إنه يحبّ تلك العنزة
    Pekâlâ. keçiyi gösterme vakti. Open Subtitles حسناً إنه وقت تنفيذ طريقة العنزة
    İşte. kazandın. Sevincini dans ederek yada keçiyi boğazlayarak kutlayabilirsin. Open Subtitles أنت الفائزة يمكنك القيام برقصة النصر أو ذبح عنزة
    Hayvanat Bahçesi'ne girmiştik ve ben babanın büyük kahverengi keçiyi severken fotoğrafını çekecektim. Open Subtitles وكنا فى حديقة الحيوان و كنت أريد أن أصور أباك وهو يداعب عنزة صغيرة
    Birkaç tavuk, bir keçiyi yapıyordu. Domuzlar izliyordu. Open Subtitles زوجان من " الدجاج " يفعلونها على " ماعز ", زوجان من الخنازير يشاهدون
    ama keçiyi sağmaya gittiğimde zırnık süt yoktu bu yalancı 4 tavuğumu aldı iyi yumurtlayan tavuklar tavuklarımı isterim. Open Subtitles ولكنني عندما ذهبت لأحلب المعزة كانت كما الغبار الجاف وهذا الكاذب أخذ أربع من دجاجاتي، وعرضهم للتجارة
    İkinci korodan önce keçiyi geri çekin. Open Subtitles ارجع العنزه للوراء الى ان نصل للجوقه الثانيه
    Tom, Wanda'ya o keçiyi çayıra salmasını söyle çünkü gerçek bir insana âşık olacak. Open Subtitles توم أخبر واندا بأن تضع تلك المعزاة في المرعى لأنه على وشك أن تمتلئ بالحب مع إنسان حقيقي
    Ne zamanlar bir keçiyi kurban eder ve kalbini çıkarırsınız, ateş yakıp etrafında döner misiniz? Open Subtitles عندما تضحي بماعز و تنزع قلبها للخارج هل هذا يُدخلك جهنم؟
    - keçiyi sürmedin bile yani. Open Subtitles أنت لَمْ حتى صِلْ إلى جولةِ العنزةَ.
    Piton denen yılanlarla dolu. Piton bir keçiyi yakalayıp sıkarak öldürebilirmiş. Open Subtitles مليئة بثعابين إسمها الـ بايزون الـ بايزون بإمكانه القبض على معزة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus