Bu bizim kederimizin sesiydi, bana sarıldıkları hissiydi ve o sabit duvarlar bizi bir arada tutuyordu. | TED | كان ذلك صوت حزننا. الشعور بأذرعهم حولي، الجدران الثابتة التي أبقتنا معًا. |
Ama kederimizin ve intikam isteğimizin sürünün biz olduğumuz gerçeğini gölgelemesine izin vermeyelim. | Open Subtitles | لكن دعنا لا نجعل حزننا ورغبتنا بالثأر تؤثر على المشكلة |
İlk büyük kederimizin ilk anlarıyla gelen ümitsizlik kadar mutlak bir ümitsizlik daha yoktur. | Open Subtitles | ما من يأس يدوم بصورة مطلقة قط" حتى ذلك اليأس القاسى الذى يداهمنا باللحظات الأولى ، من حزننا الشديد |