| Şimdi tarçınlı kekini ye ve kötü bir köpek olmayı bırak. | Open Subtitles | والآن فقط تناول كعكتك وتوقف عن كونك كلبا سيئا |
| Evet, neden gidip kendi kekini yalayıp yalayamıyacağına bakmıyorsun. | Open Subtitles | نعم، ما رأيك ان تجري على طول الخط وترى اذا كان بإمكانك أن تمص كعكتك الخاصة؟ |
| Ne dersen de, yine de kekini alacağım. Tamam. | Open Subtitles | سأتناول كعكتك أيًا كان ما تقولينه |
| Bir lafı var: "Hem kendi kekini hem onun kekini yiyemezsin" | Open Subtitles | شعارها هو :"لا يمكنك أن تصنع كعكتك وتأكلها أيضاً". |
| Doğal olarak, onun kekini yiyen hep ben oluyordum. | Open Subtitles | وبالطبع ، أنا الذي يأكل كعكها دائماً |
| Büyükannenizin çikolatalı kekini tattığınızda aldığınız o sıcak ve belirsiz duygu ? | TED | ذلك الشعور الدافئ الذي تحصل عليه عندما تتذوق كعكة الشوكولا من جدتك؟ |
| Tamam, kekini yediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | حسنا ، أنا آسفة على أكل كعكتك |
| Pardon. kekini mahvettim. | Open Subtitles | متأسفة أنني دمرتُ كعكتك |
| - Tamam, kekini yediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | -حسنا ، آسفة على أكل كعكتك |
| - İlk kekini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | -أتتذكرين كعكتك الأولى؟ |
| Baca şeklindeki kekini görüyorum ve içine kızartılmış Snickers konulmuş Twinkie'leri de ekliyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنا أرى كعكة القمع خاصتك و في الأعلى سنيكرز محشو مقلي جيداً |