Elleri ve ayakları plastik kelepçelerle bağlanmış. | Open Subtitles | يداها وقدمها كانتا مقيدتان بالأصفاد المرنة |
O zaman ellerimde kelepçelerle buradan gitmem an meselesi. | Open Subtitles | إذاً هي مسألة وقت قبل أن أخرج من هنا مكبلاً بالأصفاد |
Evine kelepçelerle gidecek. | Open Subtitles | انها ستعمل العودة إلى ديارهم في الأصفاد. |
Ve bu kelepçelerle, bunu yapmak için büyüye ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | وبهذه الأصفاد لن تملكي سحراً للقيام بذلك أيضاً |
Bunlar katilin kullandığı menteşeli kelepçelerle aynı. | Open Subtitles | تلك أصفاد مُفصّلة، تماماً كالتي استخدمت بجريمة قتل الضحيّة. |
Uçaktan plastik kelepçelerle inmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد ان أراك وأنت تُقتاد من طائرة في أصفاد بلاستيكية. |
- Yoksa kelepçelerle uçarsın. | Open Subtitles | .وإلا ستسافرين مكبلة بالأصفاد ، هيا |
Sokakta kelepçelerle yürümeyeceğim. | Open Subtitles | سأسير في الشارع وأنا مقيّد بالأصفاد |
Times Business'ın kapağına bileğimde kelepçelerle çıktığımda yine tek başımaydım. | Open Subtitles | تصدّرتُ صفحات "تايم بزنز" مكبلاً بالأصفاد, أنا هناك لوحدي |
Belki de bu adamı buraya kelepçelerle getirmeliydik. | Open Subtitles | ربما علينا فقط أن نأخذ الرجل بالأصفاد |
Şimdi gelip beni kelepçelerle götürecekler mi? | Open Subtitles | أسيأتون الآن ويأخذونني بالأصفاد الآن؟ |
O muhtemelen Spencer'ın kelepçelerle, doğacak çocuğuma bir hediye vereceğini diğerlerine söylemiştir. | Open Subtitles | ربما قالت للآخرين أن "سبينسر" ستكون مقيده بالأصفاد في حفله الطفل |
Ben de size yolun sonundaki Cowley karakoluna kadar bileğinizde kelepçelerle eşlik edeyim. | Open Subtitles | وأنا سوف ضفدع مسيرة لكم عبر تلك رباعية، أسفل عالية وإلى كولي مركز الشرطة! في الأصفاد! |
Oh, dostum. kelepçelerle birlikte satmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | يارجل, تحاول بيعها مع الأصفاد |
Ve eğer bulacaklarını düşündüğüm şeyi bulurlarsa herkes Milo'yu bu binadan kelepçelerle çıkarken izleyecek. | Open Subtitles | ...واذا وجدوا ما أعتقد أنهم سيجدوه سيتمكن الجميع من مشاهدة (مايلو) يُجر من المبنى وبيده الأصفاد |
Uçaktan plastik kelepçelerle inmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد ان أراك وأنت تُقتاد من طائرة في أصفاد بلاستيكية. |
- kelepçelerle seyahat edebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | -لا أفترض أنّكِ تسافرين وبحوزتكِ أصفاد |
kelepçelerle, unuttun mu? | Open Subtitles | مكبلة بالأصفاد، أتتذكر؟ |