Ama bu kemer için olduğunda, hileli olmuyor. | Open Subtitles | لكن حين تكون على حزام فهي ليست مزيفة |
- Evet. Yenilmeyen iki şampiyon, kemer için mücadele ediyor. | Open Subtitles | بطلين غير مهزومين يتقاتلان على حزام. |
Vazgeçtikten sonraki ilk dövüşümü yine aynı kemer için yapacağımı kimse düşünmüyordu. | Open Subtitles | rlm; لم يعتقد الناس أنني أستطيع العودة rlm; للتنافس على حزام |
İki milyon evraklar için, bir milyon kemer için. | Open Subtitles | سيكون منطقيًا، إثنان للفواتير وواحد للحزام |
500 kemer için, 2,000'er de çantalar için. | Open Subtitles | ـ500 ثمنًا للحزام و 2,000 لكل حقيبة |