"Kemerlerinizi bağlayın" işaretini yakıyorum. Birkaç dakika içinde inmiş olacağız. | Open Subtitles | سأضع تنبيه ربط حزام الأمان الآن سنهبط على الأرض في غضون بضع دقائق |
Rahmeti çağırmak için "İmdat" diye bağırın ve Kemerlerinizi bağlayın. | TED | قُولوا "المساعدة" لاستدعاء النعمة وثم اربطوا حزام الأمان. |
Şimdi, Kemerlerinizi bağlayın, çünkü avangarda doğru yola çıkmak üzereyiz. | Open Subtitles | لذا، أربطوا الأحزمة لاننا بصدد جولة للطليعة |
Lütfen yerlerinize dönün ve Kemerlerinizi bağlayın. | Open Subtitles | لذا، فنرجو العودة لمقاعدكم و ربط الأحزمة |
Değerli yolcularımız Titileo Adalarına iniş yapmak üzereyiz. Lütfen Kemerlerinizi bağlayın. | Open Subtitles | أعزائي الركاب ، سوف نهبط في مطار (جزيرة تيتيللو) ، يرجى ربط أحزمة الأمان |
Kaptan, "Kemerlerinizi bağlayın" ışığını yaktı. | Open Subtitles | وقام القائد بتشغيل علامة ربط الحزام, |
Bitime 20 saniyeden az bir zaman kaldı. Beraberlik sürüyor. Kemerlerinizi bağlayın, müthiş bir final olacak. | Open Subtitles | أقل من عشرون ثانيه علي النهايه , و الكل مربوطون اربط حزام مقعدك يا فولكس |
Kemerlerinizi bağlayın, Hiperaktif hıza geçiyoruz. | Open Subtitles | اربطوا أحزمة الأمان هناك بالخلف سوف ننتقل إلى السرعة الفائقة |
Kemerlerinizi bağlayın, çocuklar. | Open Subtitles | اربطوا أحزمتكم يا أولاد |
Kemerlerinizi bağlayın. | Open Subtitles | اربطي حزام الأمان. |
Bayanlar baylar, lütfen koltuklarınızdan ayrılmayın ve Kemerlerinizi bağlayın. | Open Subtitles | حضرات السيّدات والسادة، الرجاء البقاء في مقاعدكم مع ربط حزام الأمان. |
"Kemerlerinizi bağlayın" işaretini yakıyorum. Birkaç dakika içinde inmiş olacağız. | Open Subtitles | "سأضيئ إشارة ربط حزام الأمان الآن وسنبلغ الأرض بعد بضعة دقائق" |
Kayaklardan biri pistin sonunda çarparak durdu. Kokpitin içini görebiliyordum. Troy kontrollerle uğraşıyor, elinin teki ile arakaya uzandı kokpitin üzerindeki bir anahtarı çevirdi ve o duvarda gördüğünüz "Kemerlerinizi bağlayın" yazısı yazdı. | TED | إحدى زحفات الطائرة قامت بقص إحدى التلال في نهاية المدرج، يمكنني أن اراها من مقصورة الطائرة، تروي يقاتل ليتحكم بالطائرة، ترك يداً، ووصل إلى الخلف، قام بتشغيل الأجنحه على سطح مقصورة الطائرة، ومن ثم يمكننك أن ترى إشارة ربط حزام الأمان. |
Tamam, işte kalkıyoruz. Kemerlerinizi bağlayın bakalım. | Open Subtitles | حسناً، سنقلع، اربطوا حزام الأمان |
Kemerlerinizi bağlayın beyler. | Open Subtitles | اربطوا حزام الأمان يا سادة |
Her neyse, şimdi Kemerlerinizi bağlayın hanımlar ve beyler. Sarsıntılı bir yolculuk geçireceğimizi sanıyorum. | Open Subtitles | أربطوا الأحزمة سيداتي سادتي الأمور ستصبح شديدة |
Kaptan, Kemerlerinizi bağlayın uyarısı verdi. Türbülansa girmemiz bekleniyor. | Open Subtitles | لقد اضاء الكابتن إشارة ربط الأحزمة مرة أخرى |
Koltuklarınıza oturup Kemerlerinizi bağlayın. | Open Subtitles | الرجاء ربط أحزمة الأمان بُسرعة. أكرر... |
Pilot henüz "Kemerlerinizi bağlayın" ışığını kapatmadı. | Open Subtitles | القبطان لم يُطفأ علامة "ربط الحزام" |
Kemerlerinizi bağlayın lütfen. | Open Subtitles | اربط حزام مقعدك يا سيدي |
Lütfen sigaralarınızı söndürün ve emniyet Kemerlerinizi bağlayın. | Open Subtitles | رجاءأطفئواالسجائر و اربطوا أحزمة مقاعدكم |
Kemerlerinizi bağlayın. | Open Subtitles | لذلك اربطوا أحزمتكم |
Kemerlerinizi bağlayın. | Open Subtitles | اربطي حزام الأمان. |
Yerlerinize dönüp Kemerlerinizi bağlayın. | Open Subtitles | أرجوكم عودوا إلى مقاعدكم واربطوا أحزمة الٔامان |
Lütfen koltuklarınıza dönün ve Kemerlerinizi bağlayın ve biz diyene kadar yerinizden ayrılmayın. | Open Subtitles | علمنا باننا سنصادف بعض التيارات الهوئية ارجو منكم العودة الى مقاعدكم وربط احزمة الامان |
Oturup Kemerlerinizi bağlayın. | Open Subtitles | أجلسوا في مقاعدكم وأربطوا الأحزمة. أيها الجميع. |
Kemerlerinizi bağlayın genç hanımlar. | Open Subtitles | هاك ضعوا أحزمة الأمان ايتها الفتيات الصغيرات |