kenara çekti çünkü toplantı salonunda sıra dışı olduğumuza inanıyordu. | TED | وضعنا جانبا لأنه يعلم أننا غير تقليديين في قاعة الاجتماعات. |
Sunuma beş, altı saat kala, kıdemli bir meslektaşımız bizi kenara çekti ve bütün hafta olanları anlattı. | TED | خمس أو ستّ ساعات قبل عرضنا، زميل عالي المستوى أخذنا جانبا وجلس وأعطانا نظرة عما تم عمله خلال أسبوع |
Yemek sırasında alay komutanı beni bir kenara çekti. | Open Subtitles | خلال تناول الطعام، قائد الفوج أخذني جانبا |
Benim bir erkek arkadaşım beni kenara çekti ve dedi ki, "Erkeklerin kadına karşı şiddet hakkında konuşmasını istiyorsun. Erkekler konuşmaz." | TED | و صديق ذكر اخذني جانبا و قال لي " تريدين ان يتكلم الرجال عن العنف ضد النساء و البنات . الرجال لا يتكلمون " |
13. yaşgünümde kızlarla birlikte bir pijama partisi yapmayı planlamıştım, ama birkaç hafta önce annem beni kenara çekti ve dedi ki, "Seninle özel olarak konuşmamız lazım. | TED | لعيد ميلادي الثالث عشر ، خططت لحفلة مبيت مع كل من صديقاتي، ولكن باسبوعين قبل الموعد والدتي اخذتني جانبا ، وقالت: "أريد أن أتحدث إليك في امر خاص |
kenara çekti. | Open Subtitles | ويتوقف جانبا |