"kenarları" - Traduction Turc en Arabe

    • الحواف
        
    • حواف
        
    • الأطراف
        
    • حافة
        
    • الجوانب
        
    • الحافة
        
    • حوافها
        
    • حوافّ
        
    • جوانبها
        
    • للحواف
        
    • حمضية متجلطة
        
    • حافات
        
    Bu beynin kenarları ve şekilleri algılayan bölgesidir. TED وهي الجزء من المخ الخاص بإستقبال الأنماط و الحواف
    kenarları yumuşatıp saçları uzatıyorum. Open Subtitles أنا فقط اقوم بتليين بعض الحواف أنمِي الشعر
    Plastiğin kenarları erimiş görünüyor, vakumlu poşet gibi. Garcia araştırıyor ama bir düşünün. Open Subtitles يبدو أن حواف البلاستيك قد أذيبت، غارسيا تتولى القضيه، و لكن إبدأوا بالحسابات
    Çoksert, kauçuk bir ıspatulayla kenarları sıyırırken, hamur karışımıyla yumurta akını çırpın. Open Subtitles اخلط بياض البيض مع باقي الخليط مع تنظيف الأطراف بملعقة مطاطية قاسية
    Bandın kenarları düzensiz. Open Subtitles أتعلمين ؟ لا أظن ذلك هذا الشريط له حافة مجعدة
    Mikey, yukarı ortaya git. sizlerde kenarları tutun. Open Subtitles اذهب إلى الوسط يا مايكي وأنتم اذهبوا إلى الجوانب
    Bazılarının kenarları yıpranmış, bazıları güzel olacak. TED وسيكون البعض ممزقاً علي الحافة وسيكون البعض جميلاً.
    kenarları ne kadar düzgün olursa, yeniden birleştirmek de o kadar rahat olur. Open Subtitles كلما نظفت الحواف كلما سهل اعادة اليد الى مكانها
    Yara kenarları ne yaptığını bildiğini gösterecek kadar temiz mi? Open Subtitles هل كانت الحواف نظيفة , كأن المجهول كان يعرف ماذا يفعل ؟
    Tümör olamaz. kenarları çok keskin ve belirgin. Open Subtitles لا يمكن أن تكون أوراما الحواف حادة وواضحة
    Bu antikalar güzeller fakat kenarları çok pürüzlü bizim bulduğumuz yaralara neden olmamışlar. Open Subtitles إنها تحف جميلة لكن الحواف خشنة لتسبب الجروح التي وجدت
    Beyaz yüzeylerin uzun kenarları, siyahların kısa kenarları var. TED أسطح بيضاء لها حواف طويلة، السوداء منها قصيرة.
    Eğimli, yuvarlak kenarları var. Open Subtitles حصلتُ على علامات أسطوانية، حواف مستديرة.
    Yaranın kenarları girintili ve mavi pıhtılı. Open Subtitles به حواف مدببة تحتوي على خثرة ذات لون أزرق
    Dize baktığınızda; sivri kenarları olduğunu görüyorsunuz değil mi? TED وإذا نظرتوا إلى الركبة تشاهدون هذه الأطراف المدببة، هل هذا صحيح؟
    Bunun gibi bir başlık ama kenarları daha kabaydı. Open Subtitles صولجان مثل هذا باستثناء الأطراف فقد كانت خشنة أكثر
    Eteğinde iki valon var ve kenarları oymalı. Open Subtitles هنالك نوعان من الكشكش للتنورة و كلاهما لديه حافة من الإكليل
    Geniş, düz ve kenarları keskin bir obje arayacaksınız. Open Subtitles حسناً, نبحثعن شيءعريض، شيء مُسطح ذو حافة ضيّقة وحادة.
    Kaygan kenarları sayesinde böcekler doğrudan çiçeğin ortasına düşüyorlar. Open Subtitles الجوانب الزلقة تضمن بأنّها تسقط مباشرة الى المركز الزهرة المتوحشه.
    Diğerlerinden daha uzun ve ve kenarları daha soluk değil. Open Subtitles إنها أطول من الأخرى, وتغير لونها على طول الحافة.
    Son olarak, kesilen tabaka kapatılır ve tabakanın kenarları birkaç saat içinde kendini mühürler. TED في النهاية، تعاد الشريحة المُنحّاة، وتلتئم حوافها من تلقاء ذاتها في غضون ساعات قليلة.
    Birini tam ortadan aşağı indirmeliyiz yoksa bacanın kenarları çöker. Open Subtitles يجب أن نُنزل أحداً للأسفل باستقامة. و إلّا سيتسبّب الحبل بانهيار حوافّ الفتحة.
    Kıvrımlı kenarları rüzgârı saptırıyor ve üstünde durduğu sütunlar biriken kardan uzaklaşmak için yükseltilebiliyor. Open Subtitles تقمع جوانبها المنحنية الريال كما تقف على ركائز متينة يمكنها أن ترتفع لاستيعاب الثلوج المتراكمة
    Kırıkların tırtıklı kenarları göz önüne alındığında bence... Open Subtitles نظرًا للحواف الخشنة للكسور, ظننتُ...
    kenarları pürüzlü ve siyanoza bağlı renk değişimi görülüyor. Open Subtitles يحتوي عليّ مواد حمضية متجلطة... لونها ارجواني نتيجة لقلة الاكسجين فيها.
    Shikra bıçağının kenarları, bir atom kadar ince bilenmiştir. Open Subtitles حافات نصلِ الـ* شيكرا * مسننه إلى سُمكِ ذرّة واحدة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus