Kendi güvenliğim için, nerede olduğunu bilmiyorum. O, gitti. | Open Subtitles | أنا لا أعرف مكانه من أجل سلامتى, لقد ذهب. |
Kendi güvenliğim için nerede ineceğini söylemedi. | Open Subtitles | من أجل سلامتى, أنا لا أعرف أين |
Kendi güvenliğim için kardeşinden o mührün çıkmasını istiyorum! | Open Subtitles | أريد أن تُزال العلامة من أخيك من أجل حمايتي أنا |
Biliyorum. Kendi güvenliğim için. | Open Subtitles | -أعلم، إنه من أجل حمايتي |
Sorun şu. Sarayda Kendi güvenliğim için tutulduğumu söylüyorsunuz ama az kalsın canımdan oluyordum. | Open Subtitles | لكنكِ تبقيني في القصر وتدّعين أن هذا من أجل سلامتي |
Fakat annemin dönem dönem geçirdiği cinnetler sırasında beni günah keçisi yapıp hem duygusal hem de fiziki istismara maruz bırakmasıyla, Kendi güvenliğim için kaçtım. | TED | ولكن عندما أصيبت أمي بالجنون لفترة من الوقت، وعندما اختارني هذا الجنون ككبش فداء رئيسي في صورة انتهاكات جسدية وعاطفية، فررت من أجل سلامتي. |
Kusura bakma, Kendi güvenliğim için hayatını tehlikeye attım. | Open Subtitles | آسف لأنّي خاطرت بحياتك من أجل سلامتي |
- Kendi güvenliğim için soru sormam. | Open Subtitles | أنا لا أسأل أسئلة من أجل سلامتي |
Kendi güvenliğim için mi? | Open Subtitles | من أجل سلامتي |