"kendi için" - Traduction Turc en Arabe

    • لنفسه
        
    • لنفسها
        
    • عن نفسه
        
    • على نفسه
        
    • على نفسها
        
    • من أجل نفسه
        
    Sadece kendi için eve patates, et ve tereyağı getiriyor. Open Subtitles انه يجلب للمنزل البطاطس ، والزبد ، واللحوم لنفسه فقط
    kendi için bir fincan kahve alıyorsa, illa ki bana da getirirdi. Open Subtitles كما تعلمين، اذا حصل لنفسه على كوب قهوة هو يجلب واحد لي
    Ya da orada altın olduğunu biliyor ve onu kendi için istiyor. Evlat. Open Subtitles أو انه يعلم أن هناك ذهب ويريد أن يحصل عليه لنفسه
    Ama karanlık güçleri olan büyücü prensi kendi için istiyormuş böylece kraliçe olup tüm diyarı yönetebilecekmiş. Open Subtitles لكن ساحرة شريرة بقوى غامضة أرادت الأمير لنفسها كي تصبح أميرة و تحكم الإمبراطورية
    Çünkü o zaman kendi için hiç mücadele etmedi. Open Subtitles لأنه لم يدافع عن نفسه أبدا في ذلك الوقت
    Geminin batacağını biliyorlardı. Herkes kendi için yaşar. Open Subtitles ، اعتقدوا أن السفيّنة ستغرق فأصبح كل رجل همُه على نفسه
    Onunla ilk tanıştığımda vahşiydi kendi için ve diğerleri için tehlike oluşturuyordu. Open Subtitles عندما إلتقيتها للمرة الأولى ، كانت وحشيّة تشكّل خطراً على نفسها وعلى الآخرين
    Donna sanırım bunu kimse için değil sadece kendi için yapıyordu Open Subtitles (دونا)، لا أعتقد بأنه أراد أن يؤذي أحداً فعل هذا من أجل نفسه
    Bu sandalyenin arkasında bir el izi var. Bunu kendi için çekmiş. Open Subtitles ،هناك بصمة يد وسط ظهر الكرسي هنا سحب هذا الكرسي لنفسه
    kendi için yarattığı kişilik bir yalandan ibaretmiş. Open Subtitles الشخصيّة المدّعاة التي بناها لنفسه بأكملها أكذوبة
    Adam, başarısız olmamızı istiyor. Parçaları kendi için istiyor Open Subtitles آدم يريد لنا الفشل انه يريد الأجزاء لنفسه
    kendi için avlanacak ya da dönüştüğü şeyi anlayacak durumda değildi. Open Subtitles لم يكن في أي حالة ليصطاد لنفسه أو حتى ليفهم ما أصبح عليه.
    - Uzman sizsiniz, ama niye kendi için yiyecek bir şey almadı? Open Subtitles أنتم يا رفاق الخبراء لكن لما لم يأخذ لنفسه شيئاً ليأكله؟
    Fark ettiysen markette kendi için alışveriş yapan gerçek anlamda bir tek ben varım şu anda. Open Subtitles أعني، أتدرك أني الشخص الوحيد في المتجر بأكملة الذي يشتري أغراضه لنفسه.
    Bakalım o dostumuz kendi için ne diyecek... Open Subtitles نرى ما المواطن أولا أن يقول لنفسه.
    Her dişi, kendi için bir plaj havlusu büyüklüğünde kuru alana ihtiyaç duyduğu için bölgeler çok değerli. Open Subtitles ،الحيّز يتصدر الأولويات حيث تحتاج كلّ أنثى رقعة رملٍ جافة لنفسها بحجم منشفة الشاطىء
    Frida kendi için yeni bir hayata başlamakta kararlı görünüyor. Open Subtitles فريدا " بدت مصممة " ان تبدأ حياة جديدة لنفسها
    Tek amacı buydu, kendi için bir hedefi yoktu. Open Subtitles هذا كان هو هدفها فقط .لا شيء لتثبته لنفسها أو من أجلها
    Herkes kendi için. Open Subtitles كل رجل مسؤول عن نفسه.
    Bilim kendi için öter. Open Subtitles العلم يزقزق معبرا عن نفسه
    Hakkettiklerine genellikle sahip Olamadığını düşündüğü için,.. kendi için üzülen ve her şeyi yapmaya hakkı olduğunu sanan biri. Open Subtitles إنه عادة الرجل الذي يشفق على نفسه .لدرجة يبرر معها قيامه بأي شيء
    Geçen gün üniversitede herkes kendi için çalışır demiştin. Open Subtitles التي أخبرتني بها قبل أيام في الجامعة الكل يعتمد على نفسه
    Neden her şeyi şimdi kendi için zorlaştırıyor? Open Subtitles لمَ تصعب على نفسها الأمور الآن؟
    kendi için mi senin için mi? Open Subtitles على نفسها أو عليكِ؟
    Patrick veterinere kendi için gitmiş. Open Subtitles (باتريك) ذهب الى البيطري من أجل نفسه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus