"kendiliğinden" - Traduction Turc en Arabe

    • نفسها
        
    • تلقائياً
        
    • وحدها
        
    • لوحده
        
    • تلقائي
        
    • بمفرده
        
    • تلقائيا
        
    • لوحدها
        
    • عفوي
        
    • عفوياً
        
    • بمفردها
        
    • بشكل طبيعي
        
    • الذاتي
        
    • من تلقاء نفسه
        
    • التلقائي
        
    Ve ben, çalıştım ve sorunlar ile uğraştım, ta ki resmin içinde mücadele ettiğim ufacık minik savaşlar kendiliğinden çözülmeye başlayana dek. TED وعملت وعملت على حل المشاكل حتى المعارك الاولى التي كنت اقاتلها داخل الصورة بدأت في الحل من تلقاء نفسها
    JS: kendiliğinden kesilen. Katla. Katlamak gerçekten önemli çünkü interstisyel süspansiyonu sağlıyor. TED ج. س: تمزق نفسها. طي. الطي مهم لأنه يسمح بتعليق خلالي.
    kendiliğinden yardım teklif etmediklerinde başkalarını suçlayamayız çünkü yardım isteyip istemediğimizi bilmiyorlar. TED فنحن لا يمكننا إلقاء اللوم على الآخرين لكونهم لا يهبون لمساعدتنا تلقائياً في حين أننا لا نعرف أن هذا هو المطلوب.
    Ama tahminime göre kendiliğinden yok olacak. Open Subtitles ولكن تخميني أن الرابطة ستنتهي وحدها بالنهاية
    Keşke her şey hızlansa da ev kendiliğinden inşa olsa. Open Subtitles ـ هذا ما يفضله المهندس المعماريّ ـ ألا فقط أسرع ويبني المنزل لوحده
    Başkalarından fikirlerini kendiliğinden değiştirmelerini bekleyemeyiz. TED لا يمكننا أن نتوقع من الآخرين أن يغيّروا مواقفهم بشكل تلقائي.
    Hayaller kendiliğinden yaklaşmaz insana. Peşlerinden koşmamız lazım. Open Subtitles الحلم لن يتحقق بمفرده علينا ان نسعى اليه
    İntihar, kayıp insanlar, ...bir ponpon kızın kendiliğinden tutuşması. Open Subtitles الإنتحار، فقدالأشخاص.. إحتراق المُشجّعات تلقائيا ً
    Onun amacı, çevremizin kendiliğinden müzik yaratabildiğini göstermek, bu konuda cömert ve verimli olduğunu ve bizim zaten içinde olduğumuzu göstermekti. TED كان يقول أن البيئة من تلقاء نفسها تولّد الموسيقى أن هذا أمر سخي ومنتج، أننا محاطون بذلك بالفعل.
    Ve, söylediğim gibi, şeklin bükülme yöntemi, bu bükülmüş yüzey üzerinde hareket ederken desenin nasıl büküldüğü ne tür temel parçacıkların kendiliğinden oluşacağını belirler. TED وكما سبق وقلت طريقة انحناء الشكل.. اتجاه انحنائه على طول طريقة انحنائه.. عند حركته في هذا السطح الملتوي.. يمثل ما هي الجسميات الأولية نفسها.
    Neden hepimizin katkıda bulunabildiği kendiliğinden yakıtlı olmayan bir süreç olmasın? TED لانها تعتمد على طرق لا تحرك نفسها بنفسها .. اي دوائر منقوصة تمنعنا نحن جميعاً من المشاركة بعلمنا فيما بيننا
    Böylece oyuncular bu sorunu birbirlerini adilce ve şeffafça motive etmek için kendiliğinden oluşan bir sistem ile çözdüler. TED لذا فالاعبين عالجوا هذه المشكلة تلقائياً جاؤوا بنظام لتحفيز بعظم البعض, بشكل عادل و شفاف.
    O uzaylıların insan karşılıkları kendiliğinden uyandılar. Open Subtitles البدلاء من البشر لهؤلاء الغرباء يستيقظون تلقائياً
    Öyle olmuyor. Öngörü kendiliğinden geliyor. Open Subtitles الامر لا يسير هكذاـ الرؤى تاتي الي وحدها
    Burada biraz beklersek, iş kendiliğinden hallolur. Open Subtitles إذا انتظرنا هنا لدقيقة، فسوف ينتظم الأمر لوحده.
    Geğirmek de kendiliğinden olur. Ama hiç de romantik değildir. Open Subtitles بربك، فالتجشؤ تلقائي والتجشؤ ليس رومانسي
    Bu şey de zaman ayarlı. kendiliğinden açılmış. Open Subtitles أما هذا، فإنّه يعمل وفق مؤقّت، لذا فإنّه يعمل بمفرده.
    kendiliğinden ısı şeklinde enerji yayıyordu. Open Subtitles هو كَانَ تلقائيا يطلق الطاقةِ على شكل حرارةِ.
    Bildiğin gibi, balıklar kendiliğinden tekneye atlamıyor. Open Subtitles حسناً , لن تقفز الأسماك لوحدها إلى القارب
    Adam zırdeli. kendiliğinden olan herhangi bir şey senin için sapkın. Open Subtitles أنت تعتقد أن أي شئ صغير و عفوي هو أمر شاذ
    Onu tanıdığım yıllar boyunca hiç kendiliğinden davranmadı. Open Subtitles الرجل لم يفعل شيئاً عفوياً واحداً خلال كل السنين التي عرفته فيها.
    Bu hatalı mahkumiyet çalışmalarının bütününden herhangi bir şey öğrendi isem, o da adalet kendiliğinden olmadığıdır. TED إذا كان هناك أي شيء تعلمناه، أي شيء تعلمته أنا، خلال عملي في وحدة مراجعة الإدانة، فهو أن العدالة لا تحدث بمفردها.
    Uzun vadede kendiliğinden gerçekleşen şeylerin çok az olduğunu fark ettiniz mi? TED هل سبق وأن أدركت أن القليل جداً ، على المدى الطويل ، يحدث بشكل طبيعي ؟
    Ve bence burada kilit nokta kendiliğinden kurulma işlemidir. TED وأظن أن السبيل إلى ذلك هو التجميع الذاتي.
    Sol tarafta kendiliğinden iyileşen maymunu görüyorsunuz. TED ففي الجانب الأيسر، ترى أن القرد استرد عافيته من تلقاء نفسه.
    Maymunun kendiliğinden iyileşmesinin durduğuna emin olduğumuzda, kendi hücrelerini aşıladık. TED وعندما كنا متأكدين بأن القرد وصل إلى مرحلة الإستقرار من التعافي التلقائي الطبيعي، زرعنا خلاياه الخاصة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus