| Bak, kendime söz verdim, o sefil hayata geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | اسمعي، لقد وعدت نفسي ألا .أعود إلى حياة العبودية تلك |
| İş hayatına atıldığımda, taviz vermeyeceğime dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | عندما بدأت في هذا المجال وعدت نفسي اني لن أُساوم |
| Fakat başlıklarımda iki nokta kullanmayacağıma dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | ولكنني وعدت نفسي ألا أستخدم العلامات النصية أبداً في عناويني |
| Eğer elime fırsat geçerse ödeşeceğime dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | لقد عاهدت نفسي بأنني إن حظيت بالفرصة فإنني سأخذ بثأري |
| kendime söz verdim, ve bu eylem... | Open Subtitles | وعدتُ نفسي .ألا أمرغ نفسي في الوحل ثانيةً |
| Ben... kendime söz verdim ki seni bir daha görürsem, Herşeyi itiraf edeceğim. Hayır. | Open Subtitles | قطعت عهداً على نفسي بأنني لو رأيتكِ ثانية سأعترف لكِ بكل شيء |
| Ama ben kendime söz verdim, uzakta olduğum zaman kocama sadık kalacağım diye. | Open Subtitles | لقد وعدت نفسي انني سأبقى مخلصة لزوجي طيلة فترة غيابي |
| Biliyorsun ki, Belle ile evleneceğime dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | ترى إني وعدت نفسي بالزواج من بيل ينسهعي با |
| Bu, 6 hafta sonraya kadar bizim ailecek son akşam yemeğimiz ama ağlamayacağıma kendime söz verdim. | Open Subtitles | هذا آخر عشاء عائلي لنا لمدة 6 أسابيع لكن وعدت نفسي أن لا أبكي |
| Seni o duruma düşürmemek için kendime söz verdim. | Open Subtitles | و وعدت نفسي بأنني لن أضعك في مأزق مرة أخرى |
| Resimler çekilene kadar duygusal olmayacağım diye kendime söz verdim. | Open Subtitles | وعدت نفسي أن لا أبكي إلا بعد التقاط الصور |
| Eğer bu da reddedilirse, yazmayı bırakacağım diye kendime söz verdim. | Open Subtitles | وعدت نفسي إذا رفضت هذه الرواية سأتخلى عن الكتابة |
| Ve kendime söz verdim, eğer bir çocuğum olursa, ya hep zaman geçirecekleri bir babası olacaktı ya da babasız büyüyeceklerdi. | Open Subtitles | وعدت نفسي ، انه لو حظيت بطفل ابدا ان يكون والده متاح طوال الوقت او لا يوجد اب على الاطلاق. |
| Senin yaptıklarından sonra, kimsenin aynı şeyleri yaşatmasına izin vermeyeceğime dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | وعدت نفسي الا اترك اي احد يجعلني اشعر كما جعلتيني انتي |
| kendime söz verdim, bu hayatın bana sağladığı tüm fırsatlara, sıkı sıkıya sarılacağım. | Open Subtitles | وعدت نفسي أن أستفيد أكثر لأن فرصة واحة أتيحت لي من حياة معدومة حسنا ، حسنا ، أعتقد |
| Dün tek bir şey için kendime söz verdim: asla bir evlilikte güçlü hisler beslemeyeceğim. | Open Subtitles | البــارحة تنازلت عن شيئ وحيد لقد وعدت نفسي لن املك في زواجي الأحاسيس القوية |
| Ama bunun bir daha olmayacağına dair kendime söz verdim, eğer sevecek birini bulursam. | Open Subtitles | لكنني وعدت نفسي ألا يحدث هذا ثانيةً إذا وجدت شخص ما مثله. |
| Dökümün boka sarmasına izin vermeyeceğime dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت نفسي أنني لن أسمح بفشل التفريغ. |
| Genellikle ön sıralarda oturmam ama arka sıralarda saklanmayacağıma dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | انا لست عادة رجلا يجلس في الصف الامامي لكني وعدت نفسي ان لا اختبئ في مؤخرة الصف |
| Gerçekten üzgünüm. Bakirelerle ilişkim olamaz, kendime söz verdim . | Open Subtitles | آسف حقا، عاهدت نفسي لا استطيع ممارسة الجنس مع عذراء |
| Çocukluğumdan beri buna bir tedavi bulacağıma dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | لقد عاهدت نفسي أن أجد العلاج منذ أن كنت صغيراً |
| Ben de ondan daha iyi bir baba olacağıma dair kendi kendime söz verdim. | Open Subtitles | وأنا وعدتُ نفسي أنّي سأصبح أباً أفضل مما كان عليه |
| Neyse işte çok yalnız olduğum için, kendi hikayelerim ve oyunlarımı uydurdum ve olur da bir gün arkadaş edinirsem, onlarla bu oyunları oynayacağıma dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | على أيا حال كنت أشعر بالوحدة، لذا كنت مضطراً لإختراع قصصي و ألعابي، و قطعت عهداً على نفسي إن تمكنت منإيجادالأصدقاءسأجعلهم.. سأجعلهم يلعبون هذه الألعاب معي. |