Burada herkes dünyayı kendine göre algılar. | Open Subtitles | هنا فكل شخص يرى العالم بطريقته الخاصة. |
Hayır, O'nu seviyorum ve... o da beni seviyor, kendine göre. | Open Subtitles | كلا , أنا أحبه و... وهو يحبني أيضاً، بطريقته الخاصة. |
Bence verdi kendine göre en azından. | Open Subtitles | أعتقد أنّه أحبّني... بطريقته الخاصة |
Her ikimizin de kendine göre işleri var. | Open Subtitles | ما أعنيه أن كل واحد منا له طريقته الخاصة في العمل |
Gene'in kendine göre yolları var. | Open Subtitles | لدى (جيني) طريقته الخاصة في القيام بالأمور |
Hepsi kendine göre güçlü ve kararlı ve çok istekli. | Open Subtitles | كل منهن بطريقتها الخاصة غاية في الشجاعة و الإصرار و غاية في اليأس لأجل المغامرة |
Çoğu zaman asıl kimliğimiz sorunlarla baş edemeyince, bunu çözmek için ikinci bir kimlik ortaya çıkar fakat bu kimlik, süreci kendine göre yürütmeye başlar. | Open Subtitles | فالثانية قد نشأت لأن الأصلية لم تستطع أن تتحمل الصدمة فتعاملت الثانية مع الأمر وكأنها الأصلية ولكن بطريقتها الخاصة |
Evet. kendine göre. | Open Subtitles | أجل، بطريقته الخاصة |
O zaman Webber da kendine göre mecbur kalmıştı. Max Miller da. | Open Subtitles | ،ويبر) تأثر أيضاً) بطريقته الخاصة |
Herkesin kendine göre bir yas tutma şekli var. | Open Subtitles | كل شخص يحزن على طريقته الخاصة |
- Hepimizin kendine göre yöntemleri var. | Open Subtitles | كولينز) ، وما ذلك؟ ) كلانا لديه طريقته الخاصة |
kendine göre, evet. | Open Subtitles | بطريقتها الخاصة ، نعم |
kendine göre sevdi. | Open Subtitles | -بلا فعلت, بطريقتها الخاصة |