Diğeri ise HIV DNA'sını hücre genomuyla beraber kesmek için genetik kısımlara bakmak. | TED | ومنهج اخر يدعو لاستخدام أدواتنا الجينية لقطع المحتوى الوراثي الخاص بالفيروس من المحتوى الوراثي الخاص بالخلية تماما. |
Kangrenli uzuvlarımızı kesmek için sülüğe ve testereye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن مرضى ، نحتاج لرعاية طبية ومناشير لقطع أطرافنا المصابة بالغرغرينا |
Işını kesmek için bir ayna kullanacağım, böylece ışını kaynağına geri gönderip prizmanın yerini değiştirebilirim. | Open Subtitles | أريد إستخدام المرآة لقطع الشعاع وإعادة إرساله إلى مصدره ثم سأحرك الموشور |
Cesedi kesmek için en uygun yer küvet ama bir şey görmüyorum. | Open Subtitles | الحوض هو المكان البديهي لتقطيع جثة لكنّي لا أرى أي شيء هنا |
Beyefendi bunu geçen gece mukavva kesmek için istemişti. | Open Subtitles | طلبه السيد مارسيل ليلة أمس لقطع بعض الورق المقوى. |
Dairesel, eliptik, parçalı, motorlu testereler yumuşak materyalleri yüksek hızda kesmek için dizayn edilmiştir. | Open Subtitles | تجزأ دائريا و بيضوياً المنشار الآلي مصمم لقطع المواد اللينة بسرعة عالية |
-New York elektrik idaresi akımı kesmek için hazır bekliyor. | Open Subtitles | مركز الطاقة لنيويورك مستعدة لقطع الكهرباء |
Ama komplo teorilerine kulak verirsen haccın doruk noktasında, ayinleri kesmek için öldürülmüş. | Open Subtitles | لكن ان اصغيت لثرثرة نظرية المؤامرة هناك اعتقاد قوي انه قتل لقطع المراسم خلال ذروة موسم الحج |
Kuzeye gidiyor gibi görünüyor. Önlerini kesmek için orada bir ekibimiz var. | Open Subtitles | يبدو انهو يتجه للشمال لدينا فريق لقطع عنهم الطريق |
Ama komplo teorilerine kulak verirsen haccın doruk noktasında, ayinleri kesmek için öldürülmüş. | Open Subtitles | هناك اعتقاد قوي انه قتل لقطع المراسم خلال ذروة موسم الحج كيف؟ |
Babamın kılıcı sadece İngiliz kafasını kesmek için vardır. | Open Subtitles | هذا سيف والدي انه فقط لقطع رؤوس الانجليز انه فقط لقطع رؤوس الانجليز |
Damıtıcıdan biraz alkol gerekiyor temiz sargı bezleri ve kemiği kesmek için uygun ne varsa. | Open Subtitles | نحتاج بعض الكحول الباقى ضمادات نظيفه وأيا كان مناسب لقطع خلال العظم |
Ama düşün. Gücü kesmek için başka bir şey olmalı. | Open Subtitles | فكّر و حسب لا بدّ من وجود شيءٍ آخر لقطع التغذية |
Justine, ben John. Pastayı kesmek için bekliyoruz, hayatım. | Open Subtitles | جستين، أنا جون، إننا مستعدون لتقطيع الكعكة، عزيزتي. |
Justine, ben John. Pastayı kesmek için bekliyoruz, hayatım. | Open Subtitles | جستين، أنا جون، إننا مستعدون لتقطيع الكعكة، عزيزتي. |
Bizi ele verirse, kılıcı kendi boğazlarımızı kesmek için de kullanabiliriz. | Open Subtitles | سوف أستخدم هذا السيف كي أقطع حلقها. |
Peterson'dan kalkan iki F-16 yol kesmek için yeniden rota aldı. | Open Subtitles | "طائرتي "أف 16" أقلعتا من "بيترسون وتتخذ مسار لإعتراضها |
Aslında boğazımı kesmek için yedi herifi öldürürdü. | Open Subtitles | في الحقيقة، كان ليقتل سبعة رجال فقط ليقطع عنقي |
Bu kolonları kesmek için çok çaba harcıyoruz ama bu fazla zamanımızı alıyor. | Open Subtitles | ، نحن نفعل ما بوسعنا لكسر هذه الحمالات لكن هذا يستدعي وقتاً طويلاً |
Göbek bağını kesmek için bir şey lazım, hemen! | Open Subtitles | أحتاج لشيء لأقطع الحبل به بسرعة |
Adını ailesiyle ilişiğini kesmek için değiştirdiğini söylüyor ama bu doğru değil. | Open Subtitles | إنه قال أنه غير إسمه لينفصل عن عائلته,ولكن هذا ليس حقيقي. |
Çit tellerini kesmek için kesiciler, kilitleri açmak için alet kutusu, en önemli şeyse gözlerindeki korkuydu. | Open Subtitles | وقواطع لشق الأسلاك السياجية صندوق عدة لفتح الخزائن الشيء الأكثر أهمية بهم جميعاً إن الخوف كان بعيونهم |
Bir yararı olmuyor. kesmek için ekipmana ihtiyacım var. Böyle olmuyor. | Open Subtitles | لن يجدي ذلك, إننا نحتاج إلى معدات للقطع, لن يجدي ذلك |
Bileklerimi kesmek için tuvalete gidiyorum. | Open Subtitles | انا ذاهب للحمام لأغسل يدي |
Binanın elektriğini kesmek için, bloğun elektriği kesilmeli. | Open Subtitles | عليك فصل الكهرباء عن قطاع المدينة بأكمله حتى تقطعه عن المبنى |