UR: Bunu daha önce öğrenmemiştim, ama bana sahnede bunu çalacağımızı söyledi, bu parçayı tanıyordum, bu yüzden öğrenirken çok keyif aldım. | TED | ع. ر: لم أتعلمها من قبل، لكنه قال لي أننا سنعزف ذلك على الخشبة، وبالتالي كنت مطلعا عليها، ولهذا استمتعت كثيرا بتعلمها. |
Bu yüzden, eğitimime devam ettim, bana iş vermeyi kabul eden birini buldum ve İyiliksevenlerdeki gönüllü işimden çok keyif aldım | TED | لذا لحقت بتعليمي ووجدت شخصاً تمكنت من اقناعه لإعطائي وظيفة وقد استمتعت بعملي التطوعي في السامريون |
Ve bununla, biliyorum ki gerekli mesajları alacağım Eğer gerçekten ihtiyacım varsa, olduğunuz gibi daha çok çılgın şeyler yapmaktan gerçekten keyif aldım. | TED | نعم، لقد استمتعت حقاً باستكشاف العالم أكثر بالفعل، القيام بالمزيد من الأشياء المجنونة مثلما رأيتم في شريط الفيديو. |
- Seninle dans etmek büyük bir keyifti. - Teşekkürler. Bende çok keyif aldım. | Open Subtitles | لقد إستمتعت بالرقص معكى لقد إستمتعت أنا أيضا |
Yani, okulun en akıllı ve güzel kızlarıyla beraber olmaktan keyif aldım. | Open Subtitles | أستمتعت بمواعدة أجمل وأذكى فتاتين بالمدرسة |
4. Prensimiz oldukça becerikli olduğu için ona savaş sanatı öğretmekten keyif aldım. | Open Subtitles | الأميرُ الرابع موهوبٌ للغاية، لذلك لقد إستمتعتُ بتعليمهِ الفنون القتالية. |
Sıradışı bir yazım. Harika bir yazı. Çok keyif aldım. | Open Subtitles | ـ إنه موضوع غير معتاد بالنسبة ليّ ـ إنه موضوع رائع، لقد أستمتعتُ بهِ |
Bu konuşmadan çok keyif aldım, teşekkürler. | TED | لقد استمتعت بالتأكيد بهذه المحادثة، شكرا لكِ. |
Çok güzel bir akşamdı ve oldukça keyif aldım. | Open Subtitles | لقد كانت أمسية جميلة جداً و قد استمتعت بها |
Gençlik ve güzellik yürüyüşünü düzenledim ve kendim de bundan çok keyif aldım. | Open Subtitles | ظهرت بمسابقة جمال الشابات و استمتعت بذلك قليلاً |
Gençlik ve güzellik yürüyüşünü düzenledim ve kendim de bundan çok keyif aldım. | Open Subtitles | ظهرت بمسابقة جمال الشابات و استمتعت بذلك قليلاً |
Biliyor musun, bütün asistanlarımın içinde en çok seninle çalışmaktan keyif aldım. | Open Subtitles | اتعلمين؟ من بين كل مساعديني لقد استمتعت بالعمل معك في الحقيقة |
Sizin mürettebat, çok güzel dans etti. Gerçekten çok keyif aldım. | Open Subtitles | طاقمك يؤدي العمل بطريقة رائعه انا حقثا استمتعت |
Geçen gece izlemekten büyük keyif aldım. | Open Subtitles | لقد استمتعت كثيراً بمشاهدته الليلة الماضية |
Dün akşamki partiden keyif aldım ayrıca eşlik etmenizden de kabul edilebilirdi. | Open Subtitles | حسناً أنا استمتعت بسهرتنا الليلة الماضية وأنا وجدت رفقتك في بعض الأحيان أكثر تواضعاً |
Bu gece bana karşı çok cömerttiniz ve bundan gerçekten çok keyif aldım. | Open Subtitles | أنتم يا رفاق كنتم كرماء للغاية معي هذه الليلة ولقد استمتعت بالفعل |
Ayrıca ne pahasına olursa olsun orijinal göğüslerini görmekten büyük bir keyif aldım. | Open Subtitles | وبخصوص ما يستحق، لقد إستمتعت حقاً برؤية ثديك الأصلي |
Çok keyif aldım. | Open Subtitles | لقد إستمتعت بها |
Bugün seninle şarkı söylediğimde keyif aldım ve ilerde bunu yine yapabiliriz ama konu seçmelere gelince herkes kendi çaresine bakmalı. | Open Subtitles | لقد أستمتعت بالغناء معك اليوم و أتطلع لفعل ذلك مجدداً لكن عندما يأتي الأمر لتجرة الأداء |
Birlikte geçirdiğimiz zamandan çok keyif aldım. | Open Subtitles | أستمتعت ُ بالوقت الذي قضيناه سويه كثيراً. |
Ziyaretimden keyif aldım. | Open Subtitles | لقد إستمتعتُ بزيارتي |
Yemekten çok keyif aldım. | Open Subtitles | لقد أستمتعتُ بغذائي جداً. |