Çünkü haberleri yok. Müdür bunu benden kişisel olarak istedi. | Open Subtitles | هذا لأنهم لا يعرفون المدير طلب مني الأمر بشكل شخصي |
Yalnız bir ebeveyn olmanın yarattığı baskıyı da kişisel olarak yaşayan biriyim. | Open Subtitles | أنا أيضًا أعلم بشكل شخصي أنه هناك ضغط إضافي على الوالد الأعزب |
Bununla kişisel olarak ilgileneceğine yemin etti yakalanıp yaptığı şey yüzünden hapse girmesini sağlayacağını söyledi. | Open Subtitles | وأقسم أنّه سيتعامل مع الأمر شخصيّاً وقال أنّه سيتأكّد أن يقبض عليها وتدخل السجن بسبب ما أقدمت عليه |
Acaba şu mesleki ilişkimiz bittiğinde seni sadece kişisel olarak yemeğe dansa veya sırf muhabbet etmeye davet edebilir miyim? | Open Subtitles | هل تعتقدى, انه عندما ينتهى هذا العمل, أيمكننى دعوتك على العشاء وللرقص, و الحديث بصفة شخصية بحتة ؟ |
Samantha, bunu sana kişisel olarak söyleyemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | سامنثا, آسف أني لم أكن قادر على اخبارك هذا شخصيا. |
Kaptan Vostrikov'u kişisel olarak hayatının yarısı boyunca tanıdım. | Open Subtitles | قد عرفت الكابتن فوستريكوف شخصيًّا لنصف حياته |
kişisel olarak ben pislikleri temizlerim. | Open Subtitles | أنا شخصياً أحب الأوغاد فهم يجزلون العطاء |
Seçimleri düşünürken kişisel olarak seçimleri çok ciddiye almayı bıraktım. | TED | خلال التفكير في الخيارات شخصيًا توقفت عن التفكير بجدية حيال الخيارات |
Sanırım bunu ben yürüteceğim, kişisel olarak. | Open Subtitles | . أعتقد انني سأحاكمك على هذا ، بشكل شخصي |
Bunu kişisel olarak algılama. Gülümsüyorum, çünkü konuştukça batıyorsun. | Open Subtitles | لا تأخذي هذا بشكل شخصي إنك فقط لأنك مليئة بالهراء |
kişisel olarak algılama, patates kızartmasını da hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا تاخذ الموضوع بشكل شخصي لا اتذكر البطاطس المقلية ايضا |
Benim için dua edecekmiş ama kişisel olarak bir şey yapmayacakmış. | Open Subtitles | إنه يعني أن البابا قد يصلي من أجل أن أجد حلاً لمشاكلي ولكنه لن يقوم بشكل شخصي بأي شيء حيالها |
"Senin kendine güvensiz, alkolik ve deli olduğunu düşünüyoruz ama bunu kişisel olarak algılama" diyorsunuz? | Open Subtitles | نحن نعتقد بأنك كنت غير مؤهلة، أو في حالة سكر أو كاذبة ولكنك لا تحتاجين لأن تأخذي هذا بشكل شخصي |
kişisel olarak bunu daha etkili buldum. | Open Subtitles | شخصيّاً , أنا أجد هذه الطريقة أكثر فعاليّة بكثير |
Senden kişisel olarak iğrenmeme rağmen etkilendim. | Open Subtitles | أنا منبهر على الرغم من اشمئزازي منك شخصيّاً |
Bunu kişisel olarak görmeyin, Bay... | Open Subtitles | لا أريدك أن تأخذ هذا الأمر بصفة شخصية يا سيد... |
Dyson, bilmeni isterim ki, kişisel olarak her şey yoluna girdiği için mutluyum. | Open Subtitles | دايسون ، أريدك ان تعلم هذا شخصيا أنا سعيد ، لخروجك من هذا |
çünkü o sadece para basma makinesi ve harika bir avukat değil, aynı zamanda beni kişisel olarak birden çok kez beladan kurtardı ve benim adımın yanında görmek isteyeceğim tek kişi dostum Louis Litt | Open Subtitles | ليسَ بسبب أنهم مجرّد آلة فواتير ومحامٍ جيدٍ جدًا، لقد أخرجني شخصيًّا من أكثر من مشكلة، |
Dr. Simms'in kişisel olarak yabancı olduğu birşey tabii. | Open Subtitles | و هذا شيء الدكتور سيمز ليس ملم به |
Bunu kişisel olarak algılamanı istemiyorum. | Open Subtitles | أتعرف ، أنا لا أريد منك أن تأخذ هذا بشكل شخصى |
Bununla nasıl başa çıktın hem senin için çalışan kadınlar için hem de kişisel olarak? | TED | فكيف تعاملتي مع هذه القضية على المستوى الشخصي وعلى مستوى النسوة اللاتي يعملن معك في الصحيفة ؟ |
Biraz daha sonra, kişisel olarak bu konuyla ilgilendim. | TED | بعد ذلك مؤخرًا، أصبحت مشتركًا بصورة شخصية. |
Aileni sevmeye çalıştım, kişisel olarak alaya alarak, tuhaflık olarak, tiye alarak uyarıcı bir örnek olarak. Ama hiç biri işe yaramadı. | Open Subtitles | حاولت الإستمتاع بعائلتك على محمل شخصي أو سطحي ، لكن لم ينفع شيء |
General, Amerika'nın tüm desteğini verebilir ve kişisel olarak tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilirim. | Open Subtitles | جنرال استطيع ان اعطيك دعم الولايات المتحدة الكامل بالاضافة الى اي شيئ تحتاجه على الصعيد الشخصي |
Sen de kişisel olarak tam tersini seçtin. | Open Subtitles | أنت شخصيا اخترت أن لا تقوم بذلك |
Shawn'un aldığı Thane davasını kişisel olarak almıyorum Thane'in suçlu olduğuna emin olmama rağmen. | Open Subtitles | لكننّي لا أعتبر الأمر شخصي (لأنّ (شـون) قرر تولي قضية (ثايـن بالرغم من أنّني متأكّدة جدًا بأنّه مذنب |