Bir sigara yakmak için kibriti çaktı ona baktım ve neden durduğunu anladım. | Open Subtitles | أشعل عود الثقاب ليشعل سيجارة فقط و نظرت إليه فى السيارة وعرفت السبب |
Dikkat et! -O kibriti oraya atma! - Çekil oradan! | Open Subtitles | أنت، احترس، لا تسقط عود الثقاب احترس، ابتعد من هناك |
Bana bir kutu her yerde yakılabilen kibriti evin bir köşesinde öylesine bırakmamam gerektiğini anlattığında seni düşündüm, fareler içine girip yangın çıkarabilirlerdi. | TED | تعجبت منك عندما أخبرتني ألا أترك علبة الثقاب سريعة الاشتعال في أي مكان في أرجاء المنزل، لأن الفئران قد تصل إليها وتحدث حريقاً |
kibriti ve İncil'i al tamam mı? Sende Haç'ı al. | Open Subtitles | إذهب وأحضر عود ثقاب وأناجيل، حسناً أنت إذهب وأحضر صلبان |
Amiloid plaklarını bir kibriti çakmak gibi düşünün. | TED | فكروا في ترسب صفيحات الأميلويد كعود ثقاب مشتعل. |
Sonra "Hey Perry, kibriti versene" derim. | Open Subtitles | وأقول: (بيرى) ناولنى عود ثِقاب. |
Sadece iki kibriti oynatarak 10 taraflı şekil yapmak zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تصنع شكل ذو عشرة جوانب بتحريك عودين فقط |
Ama beyin sahibi olabilmek için, bir kutu kibriti göze alırım. | Open Subtitles | لكني واجهت علبة كاملة من الثقاب ليسلديهاعقل. |
Bana iki uzun kibriti uzattığını görmediğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أنا رجل طيب,هو قال ذلك أتعتقد إنى لم أرى كيف دفعت عودين الثقاب إلي؟ |
kibriti kimin çaktığını bilmiyorum ama mantıklı. | Open Subtitles | لا أعرف أيهم قام بإشعال عود الثقاب, لكن الأمر يبدو منطقياً. |
kibriti nasıl çaktığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت الطريقة التي تشعل فيها عود الثقاب |
Onları benzine bulayıp sonra kibriti kendin yakmış gibi hepsini sen öldürdün, ve sadece onları da değil. | Open Subtitles | لقد قتلتهم وكانك صبيت البنزبن عليهم واشعلت الثقاب بنفسك ولم يكونوا الوحيدين. |
Çünkü bir süre sonra ıslak bir kutu kibriti yakmaya çalışmaya benziyor. | Open Subtitles | لأن بعد فترة, هذا يشبه محاولة إشعال كتاب مبلول بأعواد الثقاب |
Birisi ahıra sızıp zavallı hayvanın üzerine benzin dökmüş ve saman yığınına yaktığı kibriti atıp kaçmış. | Open Subtitles | شخص غريب دخل إلى هذه الحظيرة لقد سكب عشرين لتراً من الوقود على المخلوقات البريئة رمى عود ثقاب مشتعل على كومة من القش |
Bir kutu kibriti olan bir adam, sigarasını yakmak için neden bir tane daha istesin? | Open Subtitles | لماذا يقوم رجل لديه علبة ثقاب كاملة بطلب واحدة أخرى ليشعل سيجارته؟ |
Sabah ilk iş evin gaz musluğunu açıp kibriti çakacağım. | Open Subtitles | أوَّلُ شَيءٍ غَدَاً سَأَدَعُ البيتَ يُمْلأُ بالغازِ وسوف أشعل عود ثقاب |
Ağabeyini tutukladığımızda otel kibriti üzerinden çıktı. | Open Subtitles | وجدنا علبة أعواد ثقاب الخاصة بالنزل مع أخيك عندما قبضنا عليه |
Perry, kibriti uzatsana. | Open Subtitles | (بيرى) ناولنى عود ثِقاب! |
Bütün kitaplarımı yakacağım. İlk kibriti de peder çaksın. | Open Subtitles | . سوف أحرق كتبى . والقس سيشعل أول عود كبريت |