Adamın iki yıldır kimseyi öldürmediğini kendiniz söylediniz. | Open Subtitles | أنت بنفسك أقررت أن الرجل لم يقتل أحداً منذ عامين |
Babasının kimseyi öldürmediğini. | Open Subtitles | قولي له أن أباه لم يقتل أحداً قط |
Hak etmemiş kimseyi öldürmediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه لم يقتل أحداً لم يستحق ذلك |
Buradaki kimse onun hiç kimseyi öldürmediğini umursamıyor. | Open Subtitles | لا أحد هنا يكترث بحقيقة أنها لم تقتل أحداً |
kimseyi öldürmediğini kendin söyledin. | Open Subtitles | لقد قلتَ بنفسك بأنكَ لم تقتل أحداً |
Onun kimseyi öldürmediğini kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | اعتقد أن بوسعي الإثبات أنه لم يقتل أحد |
Hak etmemiş kimseyi öldürmediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه لم يقتل أحداً لم يستحق ذلك |
Diğerleri de "Kaşarlanmış Kancalı Dearduff"ın kimseyi öldürmediğini ve 1848'de frengiden ölmüş meşhur bir erkek fahişe olduğunu söyler. | Open Subtitles | والبعض الآخر يقول أن "ديردوف ذو الخُطاف" هو رجل يعمل في الدعارة لم يقتل أحداً وقد مات بمرض الزهري عام 1848 |
Tommy kimseyi öldürmediğini söyledi, ona inanıyorum. | Open Subtitles | (تومي) أخبرني أنه لم يقتل أحداً وأنا أصدقه |
O şeyle kimseyi öldürmediğini söyle. | Open Subtitles | قل لي أنك لم تقتل أحداً بهذا الشيء |
kimseyi öldürmediğini söylüyor. | Open Subtitles | -لقد قال أنه لم يقتل أحد |
kimseyi öldürmediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه لم يقتل أحد . |