Faaliyet raporları bakıyordum ta ki doktoralı Dr. Dwyer Kirke'ün bir resmini bulana kadar. | Open Subtitles | كنت أنا ابحث من خلال تقاريرهم السنوية, إلى أن وجدت صورة للطبيب دوير كايرك, دكتوراه. |
Bay Kirke her fizyoterapi seansında halasına eşlik etmiş. | Open Subtitles | سيد كايرك قد اصطحب عمته إلى كل جلسة علاج فيزيائية خضعت لها. |
Şu adam, Kirke, cinayet suçlamalarından kaçıyor. | Open Subtitles | هذا الرجل, كايرك إنه يهرب من تهم قتل. |
Çünkü Kirke ile tek başına yüzleşmek istiyor. Kirke onu öldürecek. | Open Subtitles | ذلكَ لأنّه يريد أنْ يواجه (سيرسي) بمفرده - سوف تقتله - |
- Kirke onu yeniden dönüştürür mü dersin? | Open Subtitles | أ تظنّ إن (سيرسي) ستعيده إلى حالته ؟ لا تقلق يا صديقي.. |
Almazsam, Kirke hepimizi öldürecek. | Open Subtitles | إنْ لمْ أفعل ذلك فستقتلنا سيرسي) جميعاً) |
Odyseus'un bu sebepten Kirke Adası'nda o kadar uzun kaldığını söyler. | Open Subtitles | وتقول مصادر موثوقة أن هذا سبب (تواني (أوديسيوس في جزيرة سيرس لوقت طويل |
- Dwyer Kirke'ü tanıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | انت تعرف دوير كايرك, أليس كذلك؟ |
Dr. Kirke'ün ilacından bir doz almış. | Open Subtitles | إنه يتناول جرعة من دواء الدكتور كايرك. |
Polis dün gece Dwyer Kirke'ün dairesini aradı. | Open Subtitles | الشرطة بحثت في شقة (دوير كايرك) ليلة أمس. |
Dwyer Kirke'ün halasının işleri için bir vekaletnamesi var. | Open Subtitles | (دوير كايرك) لديه التوكيل الرسمي لشؤون عمته. |
Dr. Kirke bir şirketi korumuyor. | Open Subtitles | دكتور كايرك لا يحمي الشركة. |
Başta Bay Kirke'ün Ubient İlaç Şirketi'ndeki işverenleri için çalıştığını düşünmüştük. | Open Subtitles | بالأول, افترضنا ان السيد كايرك كان يعمل باسم أصحاب عمله في (يوبينت للأدوية). |
Dwyer Kirke'e E-Zed-M'i geliştirmesi için para ödediniz. | Open Subtitles | لقد دفعت لـ (دوير كايرك) E-Zed-Mليطور الـ |
Biz dediniz, Dr. Kirke. | Open Subtitles | قلت "نحن" دكتور كايرك. |
Yaptıklarından sonra Kirke'ye güvenecek misin? | Open Subtitles | و هل ستثق ب(سيرسي) بعد كل الذي فعلته ؟ |
Kirke ile tek başına karşılaşmasına müsaade edemeyiz. | Open Subtitles | -لا يمكننا أنْ ندعه يواجه (سيرسي) لوحده |
Belki de Kirke'nin mağarasına gider, parasını onun vermesini isteriz. | Open Subtitles | ربّما علينا أنْ نذهب إلى ...(كهف (سيرسي و نطالبها بدفع ثمنها |
Burada oturup Kirke'nin bizi kendi yataklarımızda katletmesini beklemekten iyidir. | Open Subtitles | ذلكَ أفضل من الجلوس ...هنا و إنتظار (سيرسي) لتذبحنا في منامنا |
Kirke ile yarın karşılaşacağız. | Open Subtitles | لدينا حتى الغد قبل أنْ (نواجه (سيرسي |
Kirke ile karşılaştığımızda güçlü olmamız gerekecek. | Open Subtitles | فسنحتاج لقوانا حينما (نواجه (سيرسي |
Sen Ahlaksız Kirke olmalısın. | Open Subtitles | لأبد و أنكِ (سيرس الشريرة) |