Gölgeler kitabı. Öylesine okunacak bir kitap değil. | Open Subtitles | كتاب الظلال, إنه ليس كتاب للقراءة في العطلة الصيفية |
Çok iyidir, evet. Aslında bir oyun. kitap değil, tiyatro oyunu. | Open Subtitles | إنه ممتاز جداً, إنها مسرحية ليس كتاب, ولكن مسرحية |
sadece bir kitap değil, bir çeşit zaman işaretli dosya gibi. | Open Subtitles | إنه ليس كتابا بالضبط، ولكنه أشبه بملف مُقسم وفقا لمدد زمنية |
İşte bu kitap değil Bay Earley. Bu, dünyanın kendisi. | Open Subtitles | ذلك ليس كتابا يا سيد إيرلي, إنه العالم |
kitap değil, el yazması. | Open Subtitles | ليس كتاباً إنها مخطوطة |
O bir kitap değil, bir oyun. | Open Subtitles | هذا ليس كتاباً بل مسرحية |
Nell'ciğimizin sinirini bozan kitap değil ki. | Open Subtitles | ليس الكتاب الذي يجعل نيل عصبية |
Bu bir kitap değil. Yayımcı tarafından basılıncaya kadar bir kitap değil. | Open Subtitles | إنه ليس كتاب في الواقع حتى يقوم ناشر بنشره |
Hayır, o alaycı kuşun nasıl öldürülebileceğini anlatan bir kitap değil. | Open Subtitles | إنه ليس كتاب تعليمي عن قتل الطيور |
Bu kitap değil. National Geographic. | Open Subtitles | هذا ليس كتاب.انه أطلس |
Çünkü kitap değil, bu bir kitabe. | Open Subtitles | لأنه ليس كتاب إنه فوليو |
Gerçek bir kitap değil. | Open Subtitles | هذا ليس كتاب حقيقي |
Valios'un Sözü kitap değil, tıIsım. | Open Subtitles | كلمة (فاليوس) هو اسم قلادة، و ليس كتاب |
kitap değil. Tez. | Open Subtitles | -هذا ليس كتابا , إنها أطروحة للدراسة |
Herhangi bir kitap değil bu. | Open Subtitles | هذا ليس كتابا عاديا |
Bu sıradan bir kitap değil. | Open Subtitles | هذا ليس كتابا عاديا |
- Herhangi bir kitap değil bu. | Open Subtitles | هذا ليس كتابا عاديا |
- O bir kitap değil. | Open Subtitles | -مانديرلي- مرة آخرى؟" -إنه ليس كتاباً |
- O sikik bir kitap değil! | Open Subtitles | - ليس كتاباً لعيناً ! |
Daniel, bu bir kitap değil. | Open Subtitles | دانيال)، هذا ليس كتاباً) |
Aslında o kadar çelişkili bir kitap değil. | Open Subtitles | ليس الكتاب متناقضاً |