Ben de bu iki bilinmezin derinine inmeye başladım, yazdığım kitap için dünyanın dört bir yanına büyük bir yolculuğa çıktım. 65 bin km seyahat ettim. | TED | ولكي أصل إلى جذور وأسباب هاتين المشكلتين، ومن أجل كتاب كنت أكتبه حول ذلك، قررت الذهاب في رحلة كبيرة حول العالم. وسافرت لأكثر من 40000 ميلًا، |
Ioup-Garous'la ilgili bir kitap için resim çiziyor. | Open Subtitles | إنّه يقوم برسم صور من أجل كتاب عن المستذئبين. |
kitap için teşekkür ederim. Tanıştığımıza çok memnun oldum. | Open Subtitles | حسناً، شكراً على الكتاب كان من سروري مقابلتك |
Hayır, kalemi kastetmedim. kitap için teşekkürler. | Open Subtitles | لا , لم اقصد القلم شكرا على الكتاب |
Burada da Hammett'in kitap için yarattığı hayali kuş var. | TED | ثم أن هناك طيور وهمية، النوع الذي إبتدعه هاميت للكتاب. |
Siyahi Y kuşağı, son zamanlarda yazdığım bir kitap için araştırdığım bir grup, bu gruba geldiğimizde mükemmel örnek veya sahip olduğumuz kör nokta. | TED | حاليًا، جيل الألفية السود، المجموعة التي درستها من أجل الكتاب الذي ألفته مؤخرًا، هي المثال الرائع للمنطقة المظلمة لدينا عندما يتعلق الأمر بهذه المجموعة. |
Demek istediğim, bu resmin olduğu hikaye, benim... hiç yazma fırsatı bulamadığım başka bir kitap için yaptığım küçük deneysel bir yazıdan. | Open Subtitles | أعني القصّة المرافقة لهذا الرسم مِنْ... كتابة تجريبيّة لأجل كتاب آخر لمْ تسنح لي الفرصة لكتابته |
"Amerikan Ailesi"adında yeni çıkaracağı kitap için benimle röportaj yapacak. | Open Subtitles | تريد أن تُجرى معى حواراً لكتاب تكتبه عن العائلات الأمريكية |
Bu bedava kitap için bir kart. | Open Subtitles | تلك بطاقة قابلة للإسترداد من أجل كتاب مجاني |
Bu Melissa Zaia, birkaç ay sizinle birlikte olup Bakanlıkça istenen bir kitap için fotoğraflar çekecek. | Open Subtitles | هذه هي ميليسا زايا، والتي ستبقى برفقتكم لعدة أشهر لأخذ صور من أجل كتاب مكلفة به من قبل الوزارة |
Mahkemeye çıkıp aramaya zahmet etmediğin aptal bir kitap için 180 dolar ödemeyeceğim. | Open Subtitles | لن اتعب نفسي في الذهاب للمحكمة لدفع غرامة 180 دولار من أجل كتاب غبي تتكاسل انت في البحث عنه |
Beni yazdığı kitap için adli tıp uzmanı olarak tuttu. | Open Subtitles | وظفتني كمستشار بحث جنائي من أجل كتاب كانت تؤلفه. |
kitap için teşekkürler, geri getireceğim. | Open Subtitles | شكرا على الكتاب , سأعيده اليك |
kitap için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لك على الكتاب. |
Sana kitap için teşekkür etmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | لقدأراد أن يشكرك على الكتاب |
Tüm bu bilselerdi Tamam, neden kitap için bana gönderdin? | Open Subtitles | حسناً ، إذا علمت كل هذا لم أرسلتني للكتاب ؟ |
Normal halinize geri dönün, kitap için sonra geri döneriz | Open Subtitles | ارجعوا إلى أشكالكم الحقيقية, وسنعود للكتاب لاحقاً |
kitap için aramıyorsun, karım için arıyorsun! | Open Subtitles | انت لست متصلا من أجل الكتاب ، انت تتصل من أجل زوجتي . |
Bir kitap için araştırma yapıyordum. | Open Subtitles | كنت أقوم بعمل بحث لأجل كتاب. |
Yazılarımı, baştan çıkarıcı bir güç olarak kelime ve görüntü arasındaki dayanışmayı kullanan bir kitap için deneme tahtası olarak kullanıyorum. | TED | لذك استخدم كتاباتي كنوع من ارضية الاختبار لكتاب يحتوي على ترابط بين الكلمة والصورة كنوع من القوة الجاذبة |
- kitap için büyük planlarımız var. | Open Subtitles | -أَسمعُى، نحن لدينا الكثير من الخططُ لهذا للكتابِ. -... ..... |
Bu yeni kitap için tatlı bir anlaşmam var... | Open Subtitles | لدي عرض مغري لك بشأن كتابك الجديد |