| Adı Kleinhoff'muş. | Open Subtitles | أخيراً حصلنا على هويته. شرطة نيويورك الطبية, اسمه كلاينهوف. |
| Nehirden çıkarttıkları ceset Kurt Kleinhoff'un cesediymiş. | Open Subtitles | سمعت أن الجثة التي انتشلوها من النهر اتضح أنها لي كلاينهوف. |
| Dişçi kayıtlarından cesedin Kurt Kleinhoff'a ait olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | سجلات الأسنان حددت الجسم على أنه كورت كلاينهوف. |
| İşin içine uyuşturucu girdi mi Kleinhoff da olurdu. | Open Subtitles | كان دائماً حول المخدرات, على الهامش. اينما يكون هناك مخدرات و تجار, يكون هناك كلاينهوف. |
| Münih'teki Kleinhoff'tan haber geldi. Rambaldi'nin defterinde sahte bir sayfa varmış. | Open Subtitles | تلقينا اتصال من كليينهوف الصفحه التى أحضرناها من المخطوطه مزوره |
| -Mahkemede Kleinhoff'u tanımadığını söyledin. | Open Subtitles | جوي, أنت قلت في المحكمة أنك لا تعرف كلاينهوف. |
| -Yalan söylemek, Kleinhoff'u tanıdığını itiraf etmekten daha kolay. | Open Subtitles | لأن إرتكاب الحنث باليمين أسهل من الاعتراف بأنك تعرف كلاينهوف. |
| Kleinhoff? Tanıdık gelmeye başladı mı? | Open Subtitles | كلاينهوف, هل يبدو هذا الاسم مألوف؟ |
| Kleinhoff, "Seni buldukları an zımbalayacaklar" demişti. | Open Subtitles | كلاينهوف قال: "أول مرة يجدوك فيها يأتونخلفك". |
| Kleinhoff, pis işlere karışan bir adam mı? | Open Subtitles | هل تعرفون إذا كان كلاينهوف قذر؟ |
| Ben yokken Kleinhoff'la görüşmelere devam et. | Open Subtitles | فلتتابع مع كليينهوف حينما أذهب |