| Beni tanırsın, birisini idam koğuşundan çıkartacak bir yol varsa, bunu bulurum. | Open Subtitles | حسناً، تعرفوني لو كانَ هُناكَ وسيلةً لإبعاد شخصٍ ما عَن الإعدام، فسأجدُها |
| Eğer seni idam koğuşundan uzak tutacaksam, jürinin kafasını karıştırmamız gerekecektir. | Open Subtitles | ترى، لو كُنتُ سأبعدكَ عَن عقوبَة الإعدام الآن عليَ أن أُدخِل ذلكَ الشَك في عقول المُحلفين |
| Krokiler. Psikiyatri koğuşundan, revire giden yolun krokileri. | Open Subtitles | التي نحتاجها للخروج من عنبر المجانين للمستوصف |
| Ayda bir kez, kanserli çocukların koğuşundan çıkarken gözlerinde yaş oluyor. | Open Subtitles | مرة بالشهر، عندما تغادرين عنبر أطفال السرطان، تلمع عيناكِ |
| Eğer kameralara idam koğuşundan konuşacaksanız orayı boyatmayı bir gözden geçirmelisiniz. | Open Subtitles | إذا كانَ يجِب أن يكونَ هُناكَ كاميرا في وَحدَة الإعدام رُبما يجبُ أن تُفَكِّر في طِلاء المَكان |
| İdam koğuşundan sonra hayata alışabildin mi? | Open Subtitles | كيفَ تتكيَّف إذاً معَ الحياة بعدَ وَحدَة الإعدام؟ |
| Şimdi onu idam koğuşundan çıkartmak için bir yol bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | و علينا الآن أن نُفكّر بطريقة لإبعاده عَن عقوبة الإعدام |
| Psikiyatri koğuşundan, revire giden yolun krokileri. | Open Subtitles | التي نحتاجها للخروج من عنبر المجانين للمستوصف اختفت |
| Bağımlılık koğuşundan bir hastamla konuşur musun? | Open Subtitles | هل يُمكنكِ التفكير في التحدث إلى مريض لي في عنبر الإدمان ؟ |