"koşar" - Traduction Turc en Arabe

    • يركض
        
    • تركض
        
    • يركضون
        
    • صارخاً
        
    Alacağını alır, kapıdan dışarıya çıkar, koridor boyunca koşar, tamam mı? Open Subtitles يأخذ ذلك الشيء يركض خارج الباب و يذهب خلال الممر, صح؟
    Pencereden baktığı zaman aynı adamı tişörtü yanarken koşar durumda görmüş. Open Subtitles ونظرت للنافذة حيث شاهدت نفس الرجل يركض من القبو وقميصه يحترق
    İşte damgalanma bu, çünkü ne yazık ki yaşadığımız dünyada eğer kolunuzu kırarsanız herkes alçınızın üstüne adını yazmak üzere yanınıza koşar ama insanlara depresyonda olduğunuzu söylerseniz, diğer tarafa koşarlar. TED تلك هي وصمة العار، لأنّنا لسوء الحظ، نعيش في عالم حيث إذا قمت بقطع ذراعك، فإنّ الجميع يركض لرؤية حالتك، ولكن إذا قلت للناس أنّك مكتئب، يركض الجميع في الإتجاه المعاكس.
    Küçükken hep o topun peşinde koşar dururdun. Open Subtitles كنت دائماً في صغرك تركض في الأرجاء حاملاً الكرة.
    Çünkü kadınlar, kendilerine özgü küçük adımlı ve eller yanda koşma stiliyle koşar. Open Subtitles لأن الفتاة تركض مثل الفتاة، خطوات صغيرة مع رفع الذراعين
    Romalı dediğin herkesten hızlı koşar daha yükseğe sıçrar, daha uzağa fırlatır. Open Subtitles ــ الرومان يركضون أسرع, و يقفزون أعلى ـ ـ ــ ها أنا
    Ve köpek tepeye koşar ve canı çalar. Open Subtitles و الكلب هو الذي يركض لأسفل التل و يدق الجرس
    Herkes yukarı koşar ve saniyeler içinde sihirli bir şekilde Josh deri ceketlidir. Open Subtitles ثم يركض الجميع للأعلى وبمجرد ثواني قليلة جوش يصبح لابساً جاكيته الجلدي ربما كان يشعر بالبرد
    Bir zenci, koşan bir zenci görürse, o da koşar! Open Subtitles إذا ما رأى أحد أسود شخصاً أسود مثله يركض فعليه الركض أيضاً
    20 yard ve doğruca yan çizgiye koşar. Open Subtitles 20 ياردة ثم يركض مباشرة نحو خط الجنب
    Bazıları hızlı koşar, bazıları yavaş. Open Subtitles البعض يركض بسرعة والبعض يركض ببطئ
    Kafasını eğip onlara doğru koşar ve kafa atardı. Open Subtitles كان يركض ورأسه الى الاسفل ويرتطم بك
    Charles her gün Central Park'ta koşar. Open Subtitles تشارلز كان يركض في منتزة سينترال كل يوم
    "Reihi'nin onlar için bırakmış olduğu bütün balıkları toplayınca çocuklar koşar eğlenirdi." Open Subtitles "ثم كان يركض الأطفال ويضحكوا ، بينما (يجمعواالأسماكالتيتركتهالهم( ريهي"
    Küçük bir köpek de ona doğru koşar. Open Subtitles كلب صغير يركض إليها.
    Çocuklar bile benden hızlı koşar! Open Subtitles هذا الطفل يركض أسرع منى
    Bazı zamanlar onu, bilgisayarının başında oturur bulacağı umuduyla odasına koşar ve kapıyı açar. Open Subtitles في بعض الأحيان تركض الى غرفته وتفتح الباب كما لو انها تتوقع ان جالس الى كمبيوتره
    Ben tüm uzay ve zamanda var olurum ve sen, konuşursun, etrafta koşar, eve sokaktan hayvan getirirsin. Open Subtitles أنا أعيش عبر الزمان و المكان و أنت تتكلم و تركض في الأنحاء و تحضر المتشردين
    kimse onu terli görmesin diye karanlıkta koşar. Open Subtitles فهي تركض في الظلام لكي لا يراها أحد وهي تتعرق.
    Burada zenciler yürümez! Zenciler koşar! Open Subtitles فالزنوج لا يسيرون هُنا، بل يركضون
    Bir serserinin ağzındaki sigaraya bir fiske vurursun... beş dakika sonra "polis zulmü" diye belediye başkanına koşar... ve yufka yüreklileri de ayağa kaldırır. Open Subtitles فلو نزعت سيجاراً من فم مجرم فسيكون بعد خمس دقاءق بمكتب العمده صارخاً من وحشية الشرطة وحاشدا أصحاب القلوب الدامية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus