"kocasıyla" - Traduction Turc en Arabe

    • زوجها
        
    • زوج
        
    • وزوجها
        
    • الزوج
        
    • بزوج
        
    • لزوجها
        
    • بزوجها
        
    • زوجِها
        
    • وزوج
        
    • طليقها
        
    Onu çok az görüyorum. kocasıyla çarpıştım. Ciddi birine benziyor. Open Subtitles بالكاد أراها , قابلت زوجها من قبل, لقد بدا جاداً
    kocasıyla olan tüm sorunlarını benim üstüme yüklüyor gibi sanki. Open Subtitles كما لو أنها تخلصت من كل مشاكلها مع زوجها على
    Nasıl bir anne kızının evlilik yıldönümünü kızının eski kocasıyla geçirir? Open Subtitles أي نوع من أمهات تقضي ذكرى زواج أبنتها مع زوجها السابق؟
    Kadının hikâyesi aldatan kocasıyla ilgiliydi. Adamın hikâyesi ise yasını anlayamayan karısı ile ilgili. TED قصتها حول زوج يغش، وقصته حول زوجة لا تفهم حزنه.
    -Arkadaş dediğin, arkadaşının eski kocasıyla üstelik de o arkadaşının sıcak küvetinde seks yapmaz. Open Subtitles الأصدقـاء لا يضاجعـون زوج صديقتهـم السابـق فـي حـوض مـاء ساخـن
    Kız arkadaşım ve kocasıyla bu kadar iyi vakit geçirebileceğimi hiç düşünmemiştim. Open Subtitles أتعرفون, لم أعتقد مطلقا أنني سأقضي وقت طيب متسكع مع صديقتي وزوجها
    kocasıyla konuşmak kadını geri getirmeyecekti. Open Subtitles وأعتقدت أنهم سيتحدثون مع الزوج وسيقول أننى لم أستطيع انقاذ حياة زوجته
    Söylediği bir şey yok ama onu kocasıyla konuşurken gördüm. Open Subtitles إنها تقول إنها لن تذهب، ولكني رأيتها تتحدث مع زوجها
    Kurban kocasıyla buluşmak için o gece lokantaya gitti ama kocası gelmedi. Open Subtitles اذا كان يفترض بالضحية ان تلتقي مع زوجها لموعد في تلك الليلة
    Müvekkillerimden biri de aslında kocasıyla şu çöpçatanlık şeyi sayesinde tanışmıştı. Open Subtitles واحدة من زبائنى قابلت زوجها فى واحدة من وساطة الزواج تلك
    Ama kadınlara özgü hastalıktan olduğunuzda ve kadın gibi göründüğünüzde, burda Barbara'nın kocasıyla olduğu gibi, tedavi olmuyorlar. TED أما عندما تتعرض للنموذج النسائي من المرض، وتظهر بمظهر أمرأة كما تبدو هنا باربارا مع زوجها لا يقدم لها العلاج
    Ertesi sabah, sözümona kliniğe tekrar geldiğinde, ilk hastasını, kocasıyla beraber kendisini beklerken buluyor. TED في اليوم التالي، عندما عادت للمكان المسمى بالعيادة مريضتها الأولى كانت في انتظارها مع زوجها
    27 yaşına geldiğinde gelecekteki kocasıyla tanışacak bir sonraki yıl nişanlanacak ve bir sonraki yıl da evlenecekti. TED ستقابلُ زوجها المستقبلي بحلول بلوغها 27 عامًا، وستخطب في العام التالي وستتزوج عامًا بعد ذلك.
    22:30'da kocasıyla konuştuktan sonra ve saat 23:00'te soyguncunun kaçtığını görmeden önce bir ara. Open Subtitles في وقت ما بعدما تحدث لها زوجها الساعة 10: 30 وقبل أن ترى اللص يهرب الساعة 11:
    Çünkü ölmüş olsaydı, kocasıyla asla konuşamazdı. Open Subtitles لأنه لو كانت ميتة زوجها ما كان ليتحدث لها
    Gördüğün kadın ölen kocasıyla birlikte yakılacak. Open Subtitles السيدة التى رأيتموها ستحرق على محرقة الجثث التى أستخدمت فى جنازة زوجها
    Daha çok kız kardeşinin ölen kocasıyla meşgul olacaktır. Open Subtitles هو سَيَكُونُ أكثر قَلَقاً. لقد مات زوج أخته.
    Bir arabanın arkasında ilişkiye girmek istediğin kadının kocasıyla bunları konuşamazsın. Open Subtitles لا أن تتكلم مع زوج المرأة التي ترغب بممارسة الجنس معها في السيارة
    -Bu sanat yönetmeni bu foto editörünün kocasıyla kaçmış. Open Subtitles المديرة الفنية هذه هربتْ مع زوج محررة الصور هذه
    Hayır, kocasıyla sadece haftasonları için gelirler. Open Subtitles كلا , هى وزوجها جائوا خلال اجازات نهاية الاسبوع
    Maktulün kocasıyla konuşmak istediğini böyle mi belirtiyorsun? Open Subtitles هل هذه طريقتك لقول انك تريدين اتحدث إلى الزوج
    Kadını vuralım, kocasıyla sonra ilgileniriz. Open Subtitles لما لا ترديها الأن يا طائر ونتهتم بزوج لاحقآ؟
    Bu arada Jane sizi kocasıyla konuşmağa ikna etti mi? Open Subtitles بالمناسبة, كيف اقنعتك جين ان تتحدث لزوجها ؟
    Eğer Bayan Caldwell kocasıyla telefonda konuştuysa, niçin telefonda parmak izi bırakmadı? Open Subtitles لو كانت السيدة اتصلت بزوجها على الهاتف لماذا لم تترك بصمتها على الهاتف ؟
    kocasıyla o işi yapan sen değilsin! Open Subtitles أنت ما عَمِلتَ هو مَع زوجِها!
    Ablası ve onun kocasıyla beraber kalıyor. Eminim çamaşırhanede onu becermeye çalışıyordur. Open Subtitles إنّها تسكن مع اختها وزوج اختها، وأراهن أنّه يراوضها عن نفسها.
    Benden, o kadının eski kocasıyla yatmak için tüm hayatını çöpe atacağını mı söylüyorsun? Open Subtitles أنت تتوقع مني أن أتوقع ان تلك المرأة سترمي بكامل حياتها فقط من أجل أن تنام مع طليقها في ليلة زواجها؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus